Yâ Rabbi! Bize bir oğul ver ki!..

Emir Sultan hazretlerinin babası, Seyyid Ali isminde hâl ehli bir kimse olup herkese yardım etmesiyle meşhurdu o devirde. Her gün ormana gidip odun keser, onları yüklenip köye getirir ve fakirlere dağıtırdı.
Bir gün yine bir yük odunu yüklenip çaldı bir evin kapısını:
“Odun ister misin anne?”
“Sağol evlâdım, bu gecelik var.”
Öbürünü çaldı:
“Odununuz var mı bacı?”
“Var komşu, olmayana verseniz.”
Çok da yorulmuştu.
Çöktü bir gölgeliğe…
O esnada hanımı çıkageldi ve bir sepet hurmayı koydu önüne:
“Talebeniz verdi bunları.”
Seyyid Ali “Niçin kabul ettin hanım? Biliyorsun evimizde hurma var. Bunları fakirlere dağıt” dedi.
O da “peki” dedi.
Ve ev ev dolaştı.
“Hurma ister misiniz kızım?”
“Sağol teyze, hurmamız var.”
Başka kapıyı çaldı:
“Şu hurmayı alır mısınız?”
“Allah razı olsun, bu gecelik var.”
Hiç kimse almadı…
Eve dönüp söyledi beyine.
Seyyid Ali “Yâ Rabbî! Bize hayırlı bir oğul ver ki bir ömür boyu hizmet etsin senin kullarına” diye yalvardı.
Hanımı “âmin!” dedi.
Duası kabul oldu.
Rabbimiz onlara bir oğul ihsan etti ki büyüyünce “Emir Sultan” oldu ve ömür boyu hizmet etti Allah’ın kullarına.