Yâ Rabbî! Bize zafer ihsan et!

Bedir Harbi’ydi… Efendimiz, karşısında “bin”e yakın kâfiri görünce derhâl secdeye kapanıp “Yâ Rabbî! Vâdettiğin zaferi ihsan et” diye yalvarmaya başladı.
Dualar ediyordu…
Ve yalvarıyordu…
Hazret-i Ebu Bekir de yanı başındaydı.
Bu hâlini gördü.
Ve çok üzülüp;
“Yâ Resulallah! O, mutlaka vâdinde duracak ve sana zafer verecektir” dedi.
Dediği gibi de oldu…
Cibrîl-i Emin geldi ve;
“Yâ Resulallah! Ebu Bekir’in sözü üzerine Hakk teâlâ bizi sana gönderdi… Beş bin meleğiz ve senin emrindeyiz” diye arz etti.
? ? ?
Resulullah Efendimiz, bir gün gazilere “ganimet” dağıtıyordu…
O sırada bir köylü geldi.
Efendimizin yakasına yapıştı.
Sonra kuvvete çekip;
‘Yüklet benim deveme de… Nasılsa şahsi malından vermiyorsun’ dedi.
Efendimiz üzüldü!
Ve o köylüye dönüp;
“Senin şu hareketin ne çirkindir… Karşılığında ne yaparım dersin?” buyurdu.
Köylü pişmandı…
Boynunu büküp;
“Herhâlde affedersin… Çünkü sen, kötülüğe hep iyilik edersin” dedi.
O vakit gülümsediler…
Ve Eshabına dönüp;
“Ganimetten buna da bir şeyler verin” buyurdular.