“Ya Rabbi, sana hamdolsun”

“Ya Rabbi, sana hamdolsun”



“Üzeyir Allah aşkına ne oldu, neresi?” diyordu eşim. Yine “Afyon” dedim, başka konuşamıyordum…

 

Ertesi gün kura için Ankara’ya gittim. Kuralarda kesinlikle torpil olmayacağı söyleniyordu. Ben zaten hiçbir siyasetçiye de gitmemiştim. Hep “nasip, hayırlısı olsun” diyordum.

Ama nedense gönlüm hep Afyonkarahisar diyordu. Kuradan önce kenara çekildim. Sessizce bir ağacın altına oturdum;

“Ya Rabbi, ben sana inandım, sana güvendim, yine sana inanıyor, sana güveniyorum, ben elimden geldiğince, gücüm yettiğince senin ve Resulünün emirlerini yapıp yasaklarından kaçınıyorum. Bana yardım et. Beni başkalarının ve de hanımımın yanında mahcup etme” diye içten dua etmiştim…

Kuralar çekiliyor diye bir ses işittim. Kura çekilen yere gittim. Evet, kuralar çekilmişti. Kuralar bilgisayardan büyük monitöre yansıtılmıştı. İsimler sürekli yavaş yavaş geçiyordu.

Ü harfine gelince baktım. İsmimin karşısında Afyonkarahisar yazıyordu.

“Ya Rabbi” dedim. “Sana hamdolsun.”

Tutulmuştum. Gözümden bir damla yaş aktığını hissettim. Kenara çekildim, Rabbime çok şükrettim.

O zamanlar jeton ve kontörlü telefon vardı. Görev yaptığım köyün lojmanını aradım. Eşim meraktan “Üzeyir ne oldu?” diyordu.

Sadece “Afyon…” diyebildim.

“Üzeyir Allah aşkına ne oldu, neresi?” diyordu eşim. Yine “Afyon” dedim, başka konuşamıyordum. “Geliyorum akşama görüşürüz” dedim.

Akşama da görev yaptığım köye vardım. Eşim bir türlü duyduklarına gördüklerine inanamıyordu.

“Üzeyir pes. Sana artık bir şey demeye yüzüm yok” diyordu…

Kasım ayında da eşyalarımızı kamyona yükleyip Afyon’da göreve başladık. Çocuğumuzu da yanımıza aldık. O da artık, yanımızda okuyacaktı…

Şuna hep inanmışımdır. Bir kişi Allahü teâlânın ve Resulünün emirlerini yapıp, yasaklarından kaçınırsa, din büyüklerini vesile ederek dua ederse, bir iş yaparken o büyükleri hatırlayıp o işi yaparsa, o işi de gönülden isterse, Allahü teâlâ da o kişinin isteğini yerine getirecektir. Duasını kabul edecektir. Eğer buna rağmen getirilmiyorsa bilsin ki o iş onun için hayırlı değildir…

Allahü teâlâ gani gani rahmet eylesin. Şefaatine nail eylesin, vefatının dördüncü yılanda rahmetle andığımız Enver Abimiz derdi ki:

“İnsan hayal ettiği her şeye ulaşır. Yeter ki, gönülden istesin. Yeter ki azmetsin, çalışsın, duanın şartlarını yerine getirsin…”

          Üzeyir Özkan-Balıkesir

Comments are closed.