Yâkût-i Arşî

Yâkût-i Arşî hazretleri, Ebü’l-Abbâs-ı Mürsî hazretlerinin talebelerinin büyüğü olup, Habeşistanlıdır. 1307 (H. 707) senesinde Mısır’da İskenderiyye şehrinde vefât etti. Vefatından kısa bir zaman önce, tâûndan (veba) ölen oğlu için buyurdu ki:
Evlâd, Allahü teâlânın büyük bir ihsânıdır. Yaşadıkları müddetçe, insan, çok faydalarını görür. Ölümleri de, sevâb kazanmaya, yükselmeye sebeb olur. Büyük âlim, Nevevî “rahmetullahi aleyh” (Hilyet-ül-ebrâr) ismindeki kitâbında diyor ki:
(Abdüllah ibni Zübeyr “radıyallahü anhümâ” halîfe iken, tâûn hastalığı oldu. Bu tâûnda, Enes bin Mâlik’in “radıyallahü anh” seksenüç çocuğu öldü. Kendisi, Peygamber efendimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” hizmetçisi idi ve bereket, bolluk için duâsını almıştı. Bu tâûnda, Abdurrahmân bin Ebû Bekr Sıddîkin “radıyallahü anhümâ” kırk çocuğu ölmüştü). İnsanların en iyisi, en kıymetlisi olan Eshâb-ı kirâma “aleyhimürrıdvân” böyle yapılınca, bizler gibi günâhı çok olanlar, hesâba dâhil olur mu? Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Tâûn, eski ümmetlere, azâb olarak gönderildi. Bu ümmet için şehîd olmaya sebebdir). Doğrusu, bu vebâda ölenler, şaşılacak bir huzûr, Allahü teâlâya teveccüh içinde ölüyor. Bu belâ gününde, insan, bu mübârek cemâate karışmaya hevesleniyor. Onlarla birlikte, dünyâdan ayrılıp, âhirete gitmeye özeniyor. Tâûn belâsı, bu ümmete gazab, azâb gibi görünmekte ise de, içyüzü rahmettir. Bu şehîdlerin hâline dikkat olunduğu zamân, şaşılacak hâller, anlaşılamayan işler görülüyor. Böyle ikrâmlar, yalnız Allah için cânını fedâ edenlere mahsûstur.
Ölmemek için, vebâ hastalığı bulunan yerden kaçmak büyük günâhtır. Muhârebede, düşmân karşısından kaçmak gibidir. Vebâ bulunan yerden kaçmayıp sabreden kimse, ölünce, şehîdlerin sevâbına kavuşur. Kabir sıkıntısı çekmez. Sabreden kimse, ölmezse, gâzîler sevâbına kavuşur…

KABİR HAYATI…
Kabirdeki hayât, bir bakımdan, dünyâ hayâtına benzediği için, meyyit terakkî eder, derecesi yükselir. Kabir hayâtı, insanlara göre değişir. Peygamberler “aleyhimüsselâm”, kabrlerinde namâz kılar buyuruldu. Kabir hayâtı, şaşılacak bir şeydir. Cennetin tavanı, Arş’tır. Fakat, kabir de, Cennet bahçelerinden bir bahçedir. Akıl gözü bunu göremiyor. Kabirdeki şaşılacak şeyler, başka bir gözle görülüyor…

Comments are closed.