“Yaşadığını bilmek istiyorum”

“Yaşadığını bilmek istiyorum”



“Hayatla savaşımda beni kamçılayan azim, fakir olduğum için onun beni bırakıyor olmasıydı.”

 

Her ay babamdan para isterdim, babam bile “oğlum bu kadar parayı ne yapıyorsun?” diye sorardı.

Bu dünür gelme ve başkasıyla evlenme haberini duyunca dünyam yıkıldı. O kâbus anımı asla anlatamam. Ben şoku atlattıktan sonra yalvardım “gel kaçalım” diye… “Ben gelip annene yalvarayım” diye… Ne yaptıysam beni dinlemedi.

Bana son sözü şu oldu:

“Seni seviyorum fakat evlenmeye mecburum”

Bir ara ağzından da kaçırdı, evleneceği ailenin çok zengin olduğunu. Anladım ki kuru sevgi karın doyurmuyordu…

Bu mesele bana gurur oldu. Bu defa sevgim için yalvarmaktan vazgeçtim. Benim aşkım para etmiyorsa, o aşkın peşinden ağlayıp sızlamaya değmezdi.

Bir daha da aramadım… Ama yenilgimi aileme de anlatamadım. Gurur meselesi yaptım. Hayata başlarken kaybetmiştim.

Sonuçta o evlendi. Ben “yerlerdeyim yerlerde” şarkısını dinlemeye devam ettim bir süre…

Nereden duydum bilmiyorum, Âşık Veysel’in sesi çalındı kulaklarıma:

“Güzelliğin on para etmez/ Bu bendeki aşk olmasa/ Eğlenecek yer bulaman/ Gönlümdeki köşk olmasa”

Tamam dedim, mademki aşk yok… Öyleyse yanmak da yok… Üzülmek de yok… Yeniden ve bambaşka bir ben olarak başlamaya karar verdim.

Tekrar iş aradım… Hayata tutunmak gerçekten kolay olmadı. Çok çalıştım çabaladım. Bu konuyu bir yandan da gurur meselesi yapmış olmalıyım ki yılmadım… Derler ya tırnaklarımla kazanarak kendime bir iş yeri açtım. Hayatla savaştım. Bu savaşta beni kamçılayan şey onun beni fakir olduğum için bırakıyor olmasının azmi ve gururuydu.

Ama ne yaptımsa olmadı. Başaramadım… Her şey olsa bile o olmayınca olmuyordu. Kahrolası onu unutmak istesem de unutamadım… İki yıl aradan sonra duramadım ve aradım. Annesi çıktı telefona… Konuşmak istemedi ama dedim ki:

“Beni bir kez olsun arayabilir mi? Sesini duymak, yaşadığını bilmek istiyorum”

Ertesi gün telefonum çaldı. Onun sesiydi… Ve ağlıyordu… Çok mutsuz olmuştu…

Hem kendisi hem annesi yaptıkları hatanın farkındaydı. Ama bu hatanın kabul edilebilir dönüşü yoktu. Dedim ki:

“Ben senden başkasıyla evlenmeyi düşünmedim. Hâlen de düşünmüyorum. Eğer mutsuzsan ve yeniden hayat kurmak istiyorsan yine sözüm söz, bekliyorum.”

Eşi de zaten, “benimle mutsuzsan seni kendime hapsedemem” diyormuş. Ayrılma teklifini kabul etmiş sağ olsun. DEVAMI YARIN

Comments are closed.