Yedi gündür bu hayvan aç

Mevlâna hazretleri, her veli gibi merhamet sahibidir.
Hatta hayvanlara da.
Bir gün eline bir “ekmek” alır.
Yakındaki bir viraneliğe varır.
Sevdiklerinden biri onu görür.
“Ne yapacak?” diye meraklanır.
Ardından takip eder.
Bakar ki bir “anne köpek” var orada.
Mübarek zat, o ekmeği lokma lokma ona yediriyor.
Yanına kadar gider.
Ve hikmetini sorar.
Hazret-i Mevlâna “Yedi gündür bu hayvan aç, yavruları da var. Bir yere ayrılamıyor. Bir anne şefkatiyle onlara bakıyor. Ona ekmek yedirdim” der.
? ? ?
Bir gün de birbirinden habersiz “kırk kişi”, Hazret-i Mevlâna’yı evlerine davet ederler.
Hiçbirini kırmaz.
“İnşallah gelirim” der.
Ve kırkının da evine teşrif eder.
Oturup gece boyu sohbet ederler.
Ertesi gün olur.
O “kırk kişi”den ikisi karşılaşır ve o akşamı konuşurlar.
Biri der ki:
“Dün gece Hazret-i Mevlâna bizdeydi. Oturup sohbet ettik.”
Öbürü şaşırır!
“Nasıl olur, Mevlâna dün gece bizdeydi, yemek yiyip sohbet ettik.”
“Hayır, bizdeydi.”
İkisi de şaşırırlar!
Birbirlerine bakışırlar.
Sorup araştırırlar…
Meğer hiçbirine gitmemiş mübarek.
Geceyi, evinde yalnız geçirmiş!..