Yedikule’den bir yıldız kaydı…

Yedikule’den bir yıldız kaydı…



Yedikuleli gönül dostlarımızdan biri de, kendisi daha 10 yaşında iken mahalle camiinde tanıdığım ve hepimizin de çok sevdiği İskender Akgün kardeşimizdi…

 

Yedikule, İstanbul’da bir semtin adı olup, Bizans devrinde yapılan zindanı ile meşhurdur. Osmanlı padişahı Genç Osman’ın 22 yaşında iken,  asiler tarafından boğularak  şehit edildiği bir yerdir…

Yedikule Kürkçübaşı Hacı Hüseyin Ağa Camii’nde, Ocak-1973 tarihinden, Haziran-1980 tarihine kadar imamlık yaptım. Müftü olarak Gördes’e tayinim yapılıncaya kadar tam yedi buçuk sene orada kaldım. Üniversite tahsilimi, bu camide görevli iken yaptım. Burada iken evlendim.  Acı tatlı birçok hatıralarımın geçtiği Yedikule’de, sayıları 40’ın üzerinde  gönül  dostlarım oldu. Bunlarla 40 yıldan beri halen görüşüyor ve konuşuyoruz. Bu dostlarımla görüştüğümüz her yerde ve her zamanda, hep  Allahü teâlânın Resûlü vasıtası ile insanlığa tebliğ ettiği İslâmın ana caddesinden bahsettik. Onlarla Ehl-i sünnet yolunu ve bu yola hizmet eden İslam büyüklerini konuştuk. Bu yolu yaymak için kurulmuş olan İhlas Holding müessesesinin bütün hizmetlerinin içinde yer almaya çalıştık. Bu hizmetlere katılmak için birbirimizi teşvik ettik. Aile ve akraba çevresinin kınama ve ayıplamasına aldırmadık. 1970 ile 1980 yılları arasında memleketimizde baş gösteren, komünizm ve dinsizlik belâsına bulaşmadan, elimizden geldiği kadar milletimize ve dinimize hizmet etmeye çalıştık…

Cami avlusu ile Kalaycı Bedri Sokağında kiraladığımız bekârhanede buluşup sohbet etmediğimiz bir gün veya gece hemen hemen yok gibiydi. Bazen merhum Mehmet Ali Mert Amcanın kahvesinde buluşup konuşurduk. Berber Ali’nin dükkânı da sohbet yerlerimizdendi…

Yedikuleli gönül dostlarımızdan biri de, kendisi daha 10 yaşında iken mahalle camiinde tanıdığım ve hepimizin de çok sevdiği İskender Akgün kardeşimizdi. Hiç evlenmedi, münzevi bir hayat yaşadı. Sohbetleri ile birçok arkadaşın saadetine vesile oldu. Yavuz Sultan Selim’in, Şehzadelik günlerini geçirdiği ve Kanuni Sultan Süleyman’ın doğum yeri olan Trabzon şehrinden olmakla iftihar ederdi. Şair ruhlu ve iyi bir hatipti. İkna kabiliyeti çoktu. Müthiş bir Osmanlı hayranı  olan bu aziz kardeşimizin, merhum Hüseyin Hilmi Işık hocamıza ve Enver Ören ağabeyimize muhabbeti vardı. Seyyid Abdulhakim-i Arvasî hazretlerine aşk derecesinde bağlıydı.  Onların başlattığı ve devam ettirdiği Ehl-i sünnet yolunun hizmetlerine, daha 15 yaşlarında katılmıştı. Görüştüğü ve konuştuğu herkese, bu yolun  büyüklerinin sevgisini, bıkmadan ve usanmadan anlatıp durdu. Evi bir okul gibiydi. Herkese açıktı… İşte bu güzel insan, Ramazan-ı şerif bayramının üçüncü günü akşam sularında, bu fâni âlemden ayrılarak sevdiklerine kavuştu. Cenazesini bizzat yıkayıp namazını kıldırdıktan sonra, çok sevdiği hocasının yakınında  Eyyüp Sultan Kabristanına defnettik. Ruhu için el-Fâtiha…