Yeni 11 Eylül’ler

11 yıl önce New York’ta meşhur “İkiz Kuleler” uçak çarpma maskesi altında yıkıldı ve 3 bin kişi öldü!.. Teknik uzmanlara göre bu kulelerin uçak çarpması ile temelleri üzerine çökmesi teknolojik bakımdan imkânsızdır. Kaldı ki o kadar ölen içinde sadece ve sadece Yahudi asıllı bir ABD vatandaşının olması asla tesadüf olamaz. Uçak kaçıranların ise kullanıldığına inanıyorum.
İkiz Kulelerin yıkılması CIA+MOSSAD+Pentagon tarafından yapıldığı ileride ortaya çıkacaktır. Gerek kendi gerekse dünya kamuoyunu bu hadise ile aldatan ABD, Afganistan ve bilahare Irak’ı işgal etti. Irak petrolünü ABD ve İngiltere paylaştı. Aslan payı ABD’nin oldu. İsrail’in güvenliği için Irak bugünkü şeklini aldı. Dünyada Müslümanlara ve İslamiyete karşı düşmanlık “İslamofobia” dalga dalga yayıldı. Ancak son dönemde bu düşmanlık 11 yıl öncesine göre azaldı. Siyonizm yeni 11 Eylüller için faaliyete geçti. Asıl işi inşaatçılık olan bir Yahudi’nin çektiği “Müslümanların Masumiyeti” adlı filmle, âlemlere rahmet olarak gönderilen güzeller güzeli Sevgili ve Şerefli Peygamber Efendimize (Sallallahü aleyhi ve sellem) ve Hak din İslamiyete hakaret edilmiştir. Sam Bacile’nin hakaretlerle dolu filmi zaten 3 gündür Mısır ve Libya’da protesto ediliyordu. Filmin fragmanı internete düşünce öfke zirveye çıktı. Libya’da bulunan ABD Büyükelçisi Christopher Stevens ve 3 yetkili öldürüldü… İslamiyette terör yoktur. Ve İslamiyet insana son derece büyük değer verir. Bir insanın katlini bütün insanlığın katli olarak, bir insanın kurtulmasını bütün insanlığın kurtulması olarak görür. Konsolosluktaki saldırıda ölenleri -eğer isteseydi- ABD’li güvenlik güçleri koruyabilirdi. Kasten korumadı. Dünyanın en kaliteli petrolüne sahip Libya petrolünü işgal ve dünyada azalan İslamofobi fitnesinin yeniden yayılması için “film içinde film” sahnelendi.
Bu meselenin daha iyi anlaşılması için bazı bilgiler vermek istiyorum: İsrail Askerî İstihbarat Birim Başkanı Tümgeneral Aviv Koçavi tarafından hazırlanan “Stratejik öngörü raporu”nda; İsrail’i gelecek yıl daha İslamcı, zengin ve istikrarsız bir yılın beklediğini öne sürerek İsrail’in Suriyeli muhaliflere sempati beslemediğini, Esad rejimine sıcak baktığını; devrimlerle iktidara gelen yeni Arap liderlerin, eski tip diktatörler gibi ABD ve İsrail tarafından kontrol altına alınamayacağını öngörüyor. Ve Arap Baharının kışa dönüşmesini tavsiye ediyor.