Yine de çok üzüldüm!..

Yine de çok üzüldüm!..



“Kocasının dayalı döşeli dediği ev aslında kiralıkmış. Ev de araba da hepsi göstermelikmiş. Yazık!..”

 

 

Belki nişanlılığın da verdiği ağırbaşlılıkla olgunlaşmış kendime biraz daha çekidüzen vermiştim.

O iş çıkışı görüp hoşlandığım ve kendisine dünür olduğum ama bana vermedikleri kızla ilgili bir hatıra kalmadı aklımda. Varsa yoksa işimi gücümü düşünüyordum. Bir de her geçen gün yaklaştığım düğün gününe nasıl hazırlık yapacağımın planlarını yapıyordum. Hayal değil gerçekle uğraşıyordum artık…

Hele de günde beş vakit namaza başlamak beni müthiş rahatlatmıştı. İnsan olarak Rabbime kul olduğumu hiç bu kadar hissetmemiştim. İnsanlara daha bir merhametle bakar olmuştum. Kul hakkına daha bir dikkat etmeye kendi kendime daha bir sabırlı olmaya başlamıştım. Huzur bulmuştum…

Zaman su gibi akıp gidiyor, ben de evlilikle ilgili hayaller kuruyordum. Bir gün onun sokağında oturan ve iş yerimizde çalışan Hasan üzgün hâlde yanıma geldi:

-Seninki ne oldu biliyor musun, dedi.

-Benimki filan yok. Bana oradan söz etme Hasan, dedim. Çünkü artık ben köyümden nişanlanmıştım. Kendi geleceğimle ilgili yol haritamı çizmiştim.

Ama o yine anlattı. Ailesinin izni olmadan birisiyle evlenmişti. Kocasının dayalı döşeli dediği ev aslında kiralıkmış. Ev de araba da hepsi göstermelikmiş. Cicim ayları bitince hiçbir işi mesleği olmadığı ortaya çıkmış. Adam yine eski avare hâline dönmüş. Kızcağız ortada kalakalmış.

-Çok üzüldüm.

-İki gözü iki çeşme baba evine döndüğünde ise babası kızını teselli edeceğine eve almamış. Ablasının evine gitmiş, ona sığınmış ama babası oraya da talimat vermiş: “O bizi dinlemedi, eve almayacaksınız!” diye.

-Yazık, çok yazık…

-Ve genç kadın izini kaybettirmek üzere sonu belli olmayan bir hayata doğru yola çıkmış. İstanbul’a gitmiş… Her sene yüzlerce gencin nereye gittiği belli olmadığı gayya kuyusu İstanbul’a…

Bu haberi alan babası pişman olmuş ama bu defa kızı bulmak ne mümkün! Adam “ne büyük hata ettim!” diye ağlayıp duruyor.

Bunları dinlerken bir insan olarak gerçekten çok üzüldüm. Her ne kadar ona karşı içimde zerre kadar sevgi kalmadıysa da onun böyle heder olup gitmesine de gönlüm razı olmadı. “Oh olmuş” diyemedim, çok üzüldüm.

Yakında düğünüm olacak ve inşallah geleneklerime göreneklerime aileme ve kültürüme hiç yabancı olmayan bir insan evladıyla evlenip yuva kuracağım. Rabbim herkese hayırlısını versin…

          M.A.-İzmir

Comments are closed.