Yükselen, ancak tevâzu ile yükselir

İslâm âlimleri, tasavvuf büyükleri, her zaman, Müslümanlara tevâzu, alçak gönüllü olmayı emir buyurmuştur. Müslüman egoist olmaz, çünkü egoist olanı, Allahü teâlâ sevmez. Kibirli olmak, kendini büyük bilmek kötü, tevâzu, alçak gönüllü olmak ise, iyidir, güzeldir. Tevâzu, kibrin aksidir ve insanın kendini başkaları ile bir görmesidir. Tevâzu, insan için çok iyi bir huydur.

Resûlullah efendimiz buyuruyor ki:
(Allah için tevâzu edeni, Allahü teâlâ yükseltir. Kim de kibirlenirse, Allahü teâlâ onu rezîl eder.)
Mansûr bin Ammâr hazretleri; “Tevâzû, hakka uymakta, sıkıntılara, acılara sabretmek, dinde bildirilen edeplerle edeplenmek ve başkalarının fazîletini üstün tutup, kendi fazîletini büyük görmemektir” buyurmuştur.

Ebû Ali Rodbârî hazretleri, talebelerine sık sık; “Yükselen ancak tevâzu ile yükselir, alçalan da ancak kibirle alçalır” buyururdu.

Bâyezîd-i Bistâmî hazretleri buyuruyor ki: “Bir kimsenin, Allahü teâlâya olan muhabbetinin hakîkî olup olmadığının alâmeti; kendisinde deniz misâli cömertlik, güneş misâli şefkat ve toprak misâli tevâzu gibi üç hasletin bulunmasıdır.”

Ahmed Siyâhî hazretleri de oğluna nasihat ederek; “Ey oğlum! Tevâzu ve alçak gönüllülükte toprak gibi, başkasına fayda vermekte meyveli ağaç gibi, cömertlikte akan nehir gibi, ihsân ve iyilik yapmakta deniz gibi, mâlâyâni, faydasız şeyleri konuşmamakta, sükût ve susmakta cansız varlıklar gibi, ayıpları örtmekte karanlık gece gibi olmaya çalış” buyurmuştur.

Şeyh Nûreddîn hazretleri de, sevenlerinden birisine hitaben; “Cömertlikte güneş gibi, tevâzûda su gibi, tahammülde de toprak gibi ol. Halkın cefâsına katlan” buyurmuştur.

Tevâzû eden, Allahü teâlâ indinde büyük olur. Kibirlenen ise, küçülür. Îsâ aleyhisselâma, havârîleri;

-İçimizde, hangimiz büyük, hangimiz küçüktür diye sorduklarında;
-En büyüğünüz, en küçüktür. En küçüğünüz de, en büyüktür. Yani, kendini büyük gören küçük ve kendini küçük gören de, büyüktür buyurmuştur.

Osman Hârûnî hazretleri buyuruyor ki: “Bir kimsede şu üç haslet bulunursa, o kimse Allahü teâlânın sevgili kulu olur. Birincisi; cömertliktir, çünkü cömertlik bir deryâdır. İkincisi, şefkattir. Şefkat, güneş gibi aydınlatıcıdır. Üçüncüsü, tevâzudur. Tevâzu, toprak gibidir, toprakta ise, gül biter.”

Netice olarak, Peygamber efendimiz, birçok hadîs-i şerîflerinde, kibri ve kibirli olmayı kötülemiş, tevâzuyu, alçak gönüllü olmayı ise övmüştür. Hadîs-i şerîfte buyurulduğu gibi:
(Allah rızâsı için tevâzu edeni, yani kendini Müslümânlardan üstün görmeyeni, Allahü teâlâ yükseltir.)