Zelzelenin hikmeti neymiş?

Emir Sultan hazretlerinin bir talebesi Bursa’da Şeyhülislâmlık yapıyordu. Bu zat bir gün Ulucâmi’de vaaz ederken Emir Sultan, bir talebeye “Evlâdım, çarşıya git, şu şu şeylerden al getir!” buyurdu.
Genç “Peki” dedi.
Ve çıktı dergâhtan.
Ulucâmi’nin önünden geçiyordu ki içeride Şeyhülislâmın vaaz ettiğini öğrendi.
Ve girdi câmiye.
Vaaz dinleyecekti.
Ancak o içeri girince kuvvetli bir zelzele oldu. Cemaat zor attılar kendilerini dışarıya…
Ama çıkınca şaşırdılar.
Zira dışarıda zelzele yoktu.
Hayat normaldi…
Tekrar câmiye girdiler. Ama zelzelenin devam ettiğini görünce tekrar kaçtılar dışarı.
Çıkınca deprem durdu.
Şeyhülislâm düşündü.
Ve “Ey cemaat! İçeride Emir Sultan hocamızı dinlemeyen biri var. Emir Buhari onu çarşıya gönderdi. O ise gelmiş vaaz dinliyor. O her kimse dışarı çıksın! Yoksa helâk olacağız” diye seslendi.
O, bunu duyup dışarı çıktı.
O çıkınca zelzele durdu…
Çarşıdan alacağını alıp acele döndü dergâha.
Oturdu bir kenara.
Emir Sultan ona baktı.
Ve hiddetle “Ey oğlum! Dünyevi ve uhrevi hangi ihtiyacın karşılanmadı ki başkalarından himmet bekliyorsun. Bu hâl talebeliğe yakışır mı?..” buyurdu
Bu, ders oldu ona…
Elini öpüp özür diledi.

Comments are closed.