Zengin hastalığı!

DERMANSIZ DERT MS -1-

Geçenlerde ziyaret ettiğimiz samimi kardeşimizin hanımı “MS” hastalığıyla epey zamandır boğuşuyordu. Baktım durumlarına, yüreğim sızladı… “Nasıl yardımcı olabilirim” diye düşünmeye başladım. Bu hastalıkla ilgili son tıbbi gelişmeler, tedavisi, çaresi nedir? “Kök hücre” ile tedavi edilebileceği gibi haberler okuyoruz. Bu tedavi Türkiye’de de uygulanıyor mu? Bu konularda bize ayrıntılı bilgiler sunarsanız sevinirim… > Adnan Erdem

Sevgili okuyucularımız, bu haftadan itibaren birkaç yazımda bir kardeşimizin sorusu vesilesiyle geçtiğimiz günlerde gündemde olan ve birçok ailenin kâbusu Multipl Skleroz (MS) hastalığından bahsedeceğim. MS; beynin görme, konuşma, yürüme gibi fonksiyonlar üzerindeki kontrol kabiliyetini bozar. Merkezi sinir sisteminin (omuriliğin) gençler arasında görülen yaygın bir hastalığıdır. MS’lilerin aileleri ve yakınları hissi, maddi-manevi ve fiziki zorluklarla karşı karşıyadır. Genç erişkinler hem de hayatlarının en verimli yıllarında MS’e yakalanma ihtimali en yüksek kişilerdir. MS’in kesin sebebi bilinemese de, miyelin hasarının vücudun immün sisteminin (bağışıklık sisteminin) anormal bir cevabından kaynaklandığı bilinmektedir.
Merkezi sinir sistemi, sinirler boyunca vücudun çeşitli bölgelerine elektrikli mesajlar gönderen bir telefon santralına benzer. Bu mesajlar bilinçli ve bilinçsiz tüm hareketlerimizi kontrol eder. Multipl Skleroz mesajların düzgün bir şekilde iletilmesini bozar. Sağlıklı sinir liflerinin çoğu mesajların iletilmesini kolaylaştıran miyelin denen yağlı bir kılıf görevi gören madde ile çevrelenmiştir. MS’de miyelin parçalanır ve miyelinin yerini nedbeleşmiş (plak şeklinde sertleşmiş) doku alır. Bu da mesajın geçişini saptırır ya da tümden bloke eder. Bunun sonucu olarak da mesajlar gerektiği gibi iletilemediği ve yanlış bölgeye gittiğinden dolayı vücut fonksiyonları kontrol edilemez hale gelir.

BEYNİN MÜTHİŞ GÖREVLERİ
Beynin arkasında yer alan beyincik (serebellum), hareketlerdeki koordinasyon ile bacaklar, kollar ve elleri kapsayan kas etkinliklerini kontrol eder. Beynin bu bölümü, aynı zamanda yürüme, koşma gibi faaliyetler sırasında vücudun dengesini sağlar. Beynin 12 sinirinin de etkilenme ihtimaline bağlı olarak görme, göz hareketleri, konuşma, yutkunma ve duymada zaafiyetlere yol açabilir. Beyin sapı, kafatasının merkezinde bulunur ve nefes almak, kalp atışları, terlemek, tuvalet ihtiyaçlarını karşılamak gibi irade dışı fonksiyonlar kadar göz hareketlerinden de sorumludur.

ÖLDÜRMÜYOR AMA…
Omurilik ise geniş bir elektrik hattı gibi sinir tellerinin üzerindeki emirlerin beyin ve bedenin diğer bölümleri arasında rahatça dolaşımını sağlar. Bu bölümdeki harabiyet, vücut ve beyin arasında iletişim kaybına neden olur. Dokunma algısını da içeren mesajların beyne ulaşımı engellenir. Benzer olarak bacaklar, eller ve diğer organlara yönelik beyin emirleri engellenir.
Ülkemiz orta derece risk kuşağında yer alır ve yaklaşık 40 bin MS’li olduğu, dünyada bu sayının 4 milyonu geçtiği tahmin edilmektedir. Ölümcül ve bulaşıcı değildir, ancak bilinen kesin tedavisi de yoktur. Genetik olmamasına rağmen, akrabalar arasında görülebilir.

RUH HASTALIĞI DEĞİLDİR
MS, bir akıl ya da ruh hastalığı olmayıp tıbbi olarak tamamen bir sinir sistemi bozukluğu olup, merkezî sinir sistemi ile organların bilgi iletişimini sağlayan omuriliğin miyelin tabakasının üzerindeki fiziki tahribatı sonucu olarak ortaya çıkar.

Tekrarlayan anormallikler varsa hekime gitmekten çekinmeyin

MS’in belirtileri, kişiden kişiye, hatta aynı kişide bile zaman zaman değişebilir. Başlangıçta hafiftirler ve kendiliğinden kaybolurlar. Fakat zaman ilerledikçe daha sık ve daha ağır olabilir.

Hastada genellikle birden fazla belirti ve bulgu vardır. Çoğunda belirtilerin tamamı da görülmez. Bunlar hastalığın seviyesine göre birkaç hafta ile aylar hatta yıllar boyu devam eder ve her atakta farklılık gösterir. Ciddi durumlarda MS kısmi veya tam felce neden olabilir. Aşağıdaki belirtiler sizde varsa hekime müracaat edin! İşte belli başlı MS belirtileri:

>> Vücut hareketlerinde dengesizlik

>> Ayak tabanı bir cisimle çizildiğinde başparmakların yukarı doğru açılması

>> İstem dışı kasılma ve gevşeme hareketleri durumu

>> Kısmi felç durumu

>> Uyuşma ve karıncalanma hissi

>> Hareketlerde beceriksizlik ve koordinasyon bozukluğu

>> Kas sertleşmesi

>> Isıya hassasiyet

>> Halsizlik

>> Duyu eksikliği,

>> Bulanık ve çift görme, görmede azlık

>> Konuşma bozukluğu

>> Titreme

>> Kol ve bacaklarda sertlik

>> Güçsüzlük

>> İdrar kaçırma veya yapamama

>> Erkeklerde güç kaybı

>> Duygu durumlarında kolay değişebilme

>> Hüküm veya muhakeme problemleri

>> Kısa süreli hafıza problemleri

Sizin MS’iniz hangisi?
Multipl Skleroz her hastada farklılık gösterir. Hastalığın 5 ayrı seyri ve türü vardır:
>> İyi Huylu (Benign): Hafif atakların iyileşmesinin tama yakın olduğu şeklidir. El ve ayaklarda uyuşma şeklindedir. MS’lilerin % 10-15’i bu gruba girer. 10 yıl aynı seviyede tutulduğunda ortadan kalkabilir.
>> Tekrarlayan Düzelen: MS hastalarının yaklaşık % 20-25’i bu gruptandır. Erken dönemde genellikle Benign tipe benzer ve ataklardan sonra tam iyileşme olur. Ataklar; gün, hafta veya aylarca sürebilir.
>> Tali İlerleyen: Başlangıcı tekrarlayan-düzelen olup, MS’lilerin % 40-50’si bu tipe dönüşür. Tekrarlayan ataklar sonrası düzelme zorlaşır hatta durabilir. 15-20 yılı içinde ortaya çıkar.
>> Asıl İlerleyen: Ataklarla birlikte ya da atak olmaksızın seyreder. Giderek artan bir ilerleme söz konusudur. MS’lilerin % 10-15’i bu gruba girer.
>> İlerleyen Tekrarlayan: Başlangıçta belirgin bir atak olup tam bir düzelme olmaz, ilerler. Hayat kalitesini etkilese bile genel olarak iyi gidişli bir hastalık olarak kabul edilir.

Sebepler ve risk altındakiler
>> Trafik kazaları
>> Engelli olma
>> Genç erişkinlik (20-40 yaş)
>> Kadınlar (erkeklerde oranla
2 kat daha fazladır)
>> Ekvatora uzaklık (risk uzaklaştıkça artar, yakınlaştıkça azalır)
>> Sağlık şartları, sosyo-ekonomik ve eğitim düzeyi yüksek kişiler (bağışıklık iyi gelişmediğinden)

HAFTAYA: MS’TEN KURTULUŞ VAR MI?

OKUYUCUYA CEVAP…
Hiçbir ilaç kilo aldırmaz

Boynumda kaburga tespit edilmesi üzerine fizik tedaviye başladım, kas gevşeticiler, vitaminler ve ilaçlar verildi. Ancak bu ilaçların kilo aldırdığı söylenince korkumdan kullanmadım. Almamam fizik tedavinin faydasını etkiler mi? > Yıldız Parlak / DÜZCE

CEVAP: Yıldız Hanım, “Servikal Kot” olarak adlandırılan boyun kaburgası, genellikle herhangi bir sıkıntıya yol açmaz. Ancak bazı durumlarda boyundaki sinirleri sıkıştırarak orta yaş grubunda ise boyun, omuz ve kol ağrısı, el parmaklarında uyuşma, karıncalanma, güçsüzlük, o kolun nabzının alınamaması gibi şikayet ve bulgulara sebep olabilir. Bu belirtilerin ortaya çıkması durumunda kaburganın cerrahi müdahaleyle alınması gerekir. Bu duruma “göğüs çıkış engeli sendromu” da denir. Boyunda normalde kaburga olmaz fakat bazı insanlarda seyrek olarak boyundaki 7. omura ek küçük bir kaburga olabilir. Çoğunlukla erişkin yaşlara kadar pek belirti vermez ve şikayet de yapmaz. Bu duruma bağlı o bölgede gelişen adale kasılması için adale gevşetici ve ağrı kesiciler, sinir sıkışmalarına bağlı uyuşma ve karıncalanmalar için vitamin preparatları kullanılabilir. Ama boyun omurlarına bağlı sinir, damar ve adaleleri zorlayan, fiziki olarak sıkıştıran anormal boyun kaburgası bulunduğu müddetçe, mekanik baskı yol edilmediğinden ilaç ve fizik tedaviden fayda görmeniz pek mümkün görülmemektedir. Bu konuda verilebilecek ilaçlar; kişi hamur işi, tatlı, çikolata, pirinç pilavı, patates ve öğün başı 2 dilimden fazla tam buğday ekmeği yemedikten sonra kilo aldırmaz. Esasında hiçbir ilaç diyete dikkat ettikten sonra kilo aldırmaz, sadece bazı ilaçlar iştahı açabilir, bu da irade ile kontrol altına alınabilir. Bu sebeple size tavsiyem, hastalığa bağlı her hangi bir olumsuz durum (komplikasyon) gelişmemesi için en kısa sürede bir göğüs cerrahisi merkezine müracaat ederek ameliyat olmanızdır.

Comments are closed.