Zeytin bir ölmez eser midir?

Zeytin bir ölmez eser midir?



“Ben de zeytin ağacı dikmenin amel-i salih gibi bir ölmez eser olduğuna inanıyorum…”

 

Arkadaşımı aradım geçenlerde… Merdivenden düşmüş… Allah korumuş…

Ve nasıl düştüğünü anlattı… Sohbet ta nerelere kadar uzadı…

“Zeytin ağacına merdivenle çıkarız biz… Merdiven beş altı basamaklı… En tepeye çıkıp bir ayağımız merdivende bir ayağımız dalda zeytin toplarız…

Zeytin topladıkça aşağıya doğru basamak basamak ineriz… Ben de üçüncü basamakta zeytini toplayıp ikinci basamağa inerken, nasıl olduysa ayağım boşluğa gelince dengemi kaybedip sağ taraftan sırtüstü yere yuvarlandım…

O an nefes alamaz oldum. Ölüyorum zannettim… Ölüyorum deyince, ah bre bir meslektaşım vardı benim… O garibim de evinin önüne iki üç tane zeytin ağacı dikmişti…

Geçen sene o zeytinleri zeytin vermeye başlayınca onları toplamak için yine benim gibi merdiven dayıyor… O da merdivende dengesini kaybedip düştü… Öldü be adamcağız…

Sen şu işe bak… Kendi elleriyle diktiği zeytin kendi eceline sebep olacakmış biliyor musunuz?

Dünya bir garip işte… Allah herkese bir ecel herkese bir ömür vermiş…

Ben de iki hafta geçtiği hâlde daha ağrı kesicilerle filan zor kendime gelebildim…

Ama bu zeytin bambaşka bir şey… Bahar geldi mi zeytinliklere gittiğinde öyle bir koku yayılır ki burnuna… Genizlerinden beynindeki hücrelere kadar mis gibi kokuyu içine çeker mest olursun…

Hani derler ya “Her kim ki olursa bu sırra mazhar/Dünyaya bırakır bir ölmez eser…”

Ben de zeytin ağacı dikmenin bir ölmez eser olduğuna inanıyorum…  Amel-i salih olduğuna inanıyorum…

Bilmiyorum insanlık kadar eski zeytin ağaçları var mı ama bizim oralarda Erdel taraflarında dört bin beş bin yıllık zeytin ağaçlarından söz edildiğini biliyorum… Öyle ki yazın o ağaçların gölgesinde iki yüz üç yüz baş koyun sürüsünü gölgelendirebiliyorsunuz.

O kadar geniş bir gövdesi var… Gövde ki içi oyulmuş, içinde ayrı bir dünya… İçine girmeye çekinir korkarsın… Yılan mı barınır çıyan mı? Tilki mi çıkar karşına tavşan mı bilinmez…

Dalları göğe yükselmiş apayrı bir dünya… Ve bu ağaçlardan her sene 30-35 çuval zeytin toplanıyor ki, bu da yaklaşık bir buçuk ton zeytine denk geliyor… Bir zeytin ağacından düşünebiliyor musun?

          Orhan Hocabey-Akhisar/Manisa