Abdülhayy Efendi, Osmanlılar zamanında yetişen İslâm âlimlerindendir. “Müeyyed-zâde” de denir. 950 (m. 1543) senesinde vefât etti. Vefatından kısa bir zaman evvel, “Âhiret halleri”nden şöyle bahsetti:
Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “Allahü teâlâ yedi sınıf kimseyi Arş’ın gölgesinde gölgelendirir. Halbuki o gün ondan başka hiçbir gölge yoktur. 1- Adâlet ile hükmeden devlet reîsleri ve vâliler. 2- İbâdet eden gençler. 3- Kalbi mescidlere bağlı olanlar. Yani namazı ve cemâati gözetenler. 4- Allah için birbirini seven iki mü’min. Bu sevgi ile bir araya gelip, ayrılırken de bu sevgi üzere olanlar. 5- Güzel bir kadın, çirkin bir iş için kendini çağırınca, ‘Ben Allahü teâlâdan korkarım’ diyenler. 6- Sadaka verirken riya (gösteriş) etmeyenler. Şöyle ki, sağ eli ile verdiğini sol eli bilmeyenler. 7- Allah deyip, gözünden yaş akanlar.”
Kıyâmet günü Allahü teâlâ buyurur ki: “Ey Cebrâil! Cenneti, müttekî kullarıma (benden hakkıyla korkup emirlerimi yapanlara) yaklaştır. Cehennemi de, azgın ve taşkın kullarıma göster.” Cebrâil aleyhisselâm, Cenneti müttekiler için, Cehennemi de kâfirler, münâfıklar ve âsiler için yaklaştırıp gösterir. Sırat köprüsü Cehennem üzerine kurulur. Kulların amellerini ölçmek için “Mizan” denilen bir ölçü âleti hazırlanır. Yer gök bir gözüne sığar. Sevâb gözü parlak olup Arş’ın sağında, Cennet tarafındadır. Günah tarafı Arş’ın solunda, Cehennem tarafında ve karanlıktadır. O zaman Allahü teâlâ buyurur ki: “Âdem, halîlim İbrâhim, kelîmim Mûsâ, Îsâ (rûhullah), habîbim Muhammed (aleyhisselâm) nerededir? Mizanın sağına geçiniz. Ey Rıdvan! Cennet kapılarını aç. Ey Malik! Sen de Cehennem kapılarını aç.” Kulların amelleri tartılır. Bu terazi dünyâ terazilerine benzemez…
Mahşerde insanların hesabı görüldükten sonra, hepsi sırattan geçirilirler. Sırat köprüsü vardır. Sırat köprüsü, Allahü teâlânın emriyle Cehennemin üstünde kurulur. Herkese bu köprüden geçmesi emir olunacaktır. Cennetlik olanlar kolayca geçecek, Cennete gideceklerdir. O gün bütün Peygamberler, “Yâ Rabbi, selâmet ver” diye yalvaracaklardır. Cennetliklerden bazısı şimşek gibi, bir kısmı rüzgâr gibi, bazısı koşar at gibi geçeceklerdir. Kâfirlerin ayakları, sırat üzerinde dayanamayıp kayar ve Cehenneme düşerler. Orada azâb görürler. Bundan Allahü teâlâya sığınırız.