“Allah’ın kullarını irşâd et!”

“Allah’ın kullarını irşâd et!”



Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri, bir gün bir yerden geçerken iki kimseyi gördü.

Münâkaşa ediyorlardı.

Biri Hristiyan’dı.

Öteki Müslüman.

Onlara yaklaştı.

Ve merakla sordu:

“Niçin münâkaşa edersiniz?”

Müslüman arz etti ki:

“Efendim, bu kimse, (Bizim Peygamberimiz, sizinkinden üstündür) diyor.

Büyük zât, Hristiyana sordu:

“Sen, bu iddiânı nasıl isbât edeceksin?”

O dedi ki:

“Bizim peygamberimiz ölüyü diriltirdi, onun için o daha üstündür.”

Gavsül âzam ona sordu:

“Ey kişi! Ben peygamber değilim. Sâdece o Resûlün ümmetinden biriyim. Ben ölüyü diriltirsem, Müslüman olur musun?”

“Evet, olurum” dedi.

O vakit buyurdu ki:

“Bana, eski bir kabir göster.”

Hristiyan da;

“Meselâ şu” dedi.

Büyük velî yaklaştı.

Ve o Hristiyâna;

“Burada yatan, şarkıcı bir kadındır. İstersen şarkı söylerken dirilteyim” buyurdu.

Hristiyân dedi ki:

“Tamam, öyle dirilsin.”

Büyük velî kabre döndü.

Ve seslendi ki:

“Allah’ın izniyle kalk!”

O anda kabirde bir hareket oldu.

O mezar boydan boya yarıldı.

Ve bir “kadın” çıktı içinden.

Hem de şarkı söyleyerek.

Bir müddet öyle kaldı.

Sonra kabre girdi tekrar.

Adam bunu gördü.

Şehâdeti söyleyip, Müslüman oldu.

Comments are closed.