“Başkasının yerinde gözüm yok Hocam!..”

“Başkasının yerinde gözüm yok Hocam!..”




Hazret-i Mevlânâ, bir gün çok sevdiği talebesi Hüsâmeddîn Çelebi’nin bağına gider.

Oturup sohbet ederler.

Bağın yakınında bir dergâh vardır.

Mübârek, o dergâha bakar.

Ve Hüsameddîn’e sorar:

“Şu dergâhı görüyor musun?”

O cevap verir:

“Görüyorum hocam.”

“O dergâh senin olsa diyorum.”

Hüsameddîn şaşırır!

“Estağfirullah hocam. Başkasının yerinde gözüm yoktur” der.

Hazret-i Mevlânâ buyurur ki:

“Ama benim gönlümde var…”

Hüsameddîn Çelebi bu konuşmalardan bir şey anlamaz.

Sabahleyin bir vefat haberi duyulur:

Merak ederler.

Vefat eden kimdir?

Araştırıp öğrenirler ki:

O dergâhın şeyhidir.

Ve o gün, Hüsameddîn Çelebi o dergâha müderris tâyin edilir.

Ne demiş büyükler:

“Bir Allah adamının kalbi neyi isterse Hak teâlâ ihsân eder. Çünkü onlar, Allahın nazlı kullarıdır. Kalplerinden geçeni hemen yaratır.”

Bu zât, bir gün sohbetinde;

“Müslüman, çok kıymetlidir. Dünyâya bedeldir Müslüman. Hem Müslümanın yüzüne bakmak ibâdettir ve müminin yüzüne sevgiyle bakana Cenâb-ı Hak yüz umre sevâbı verir” buyurur.

Comments are closed.