Ben ağlayayım, kimse ağlamasın!

Harput’un büyük velilerinden Hacı Tevfik Efendi, uzun boylu, zayıf bir zat olup tebessümü eksik olmazdı. En sıkıntılı anlarında bile “Ben kederliysem elâleme ne?” der, kendi derdiyle başkalarını huzursuz etmezdi.

Kendi üzülürdü.
Gayriyi üzmezdi.
“Ben üzüleyim, kimse üzülmesin. Ben ağlayayım, kimse ağlamasın” der, mütebessim çehresiyle karşısındakilere ferahlık verirdi.
? ? ?
O, bilgisi az olan kimselerle konuşurken onların seviyesine iner, anlayacakları dilde nasihat ederdi.
Bir gün biri gelip:
“Efendi, siz âlim zatsınız, niçin bu cahillerle oturuyorsunuz?” dedi.
O buna üzüldü!
“Öyle deme!” dedi.
“İmanı olana cahil denmez. En büyük cahil, inanmayandır. Hem sonra bilmeyenler olmasaydı bilene ne iş düşerdi?” buyurdu.
? ? ?
Bir gün Hacı Tevfik Efendi, camiye giderken bir fırının önünde durdu ve içeri girerek hamur yoğuran işçiyi yanına çağırdı.
“Kolay gelsin” dedi.
Hâl hatır sordu.
Ve kulağına eğilip “Oğlum! Al şu parayı, hamama git, gusül abdesti al. Bir daha da burada bu vaziyette çalışma” dedi.
Fırın işçisi utandı!
Ellerine kapanıp:
“Afedersiniz!” dedi.
Hacı Tevfik Efendi, elini gencin omuzuna koyup “Affetmek Allah’a mahsustur oğlum. Maksat, hataya pişman olup bir daha yapmamaktır. Böyle olursa Allahü teâlâ affeder” buyurdu.
www.gonulsultanlari.com  Tel: (0 212) 454 38 10  www.siirlerlemenkibeler.com

Comments are closed.