Abdülmelik Füleyh bin Süleyman hazretleri hadis hafızı olup Medine’de doğdu. Nâfi’, Zührî, Hişâm bin Urve gibi tabiinin meşhur âlimlerinden hadis tahsil etti. Kendisinden de Abdullah bin Mübarek gibi meşhur âlimler hadis rivayet ettiler. Hazreti Füleyh 168 (m. 784)’de Medine’de vefat etti. Naklettiği hadîs-i şerîflerden bazıları:
Ebu Hüreyre (radıyallahü anh) şöyle rivâyet ediyor: Resullulah efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) yanında idim. Bu sırada Hazreti Ebû Bekr ile Hazreti Ömer geldiler. Resûlullah efendimiz; “Beni ikinizle kuvvetlendiren Allahü teâlâya hamdolsun” buyurdu.
Abdullah İbni Mes’ûd (radıyallahü anh) şöyle rivâyet ediyor: Resûlullah efendimiz, “Şimdi size Cennet ehlinden birisi geliyor” buyurdu. O sırada Hazreti Ebû Bekr çıkageldi. Resûlullah efendimiz daha sonra, “Cennet ehlinden birisi yanınıza geliyor” buyurdu. Bunun üzerine Ömer (radıyallahü anh) çıkageldi.
Abdullah bin Hatab (radıyallahü anh) rivâyet ediyor: “Resûlullah efendimizin yanında idik. Ebû Bekr ile Ömer’e (radıyallahü anhüma) baktılar. ‘Bu ikisi, benim için kulak ve göz mesabesindedir’ buyurdular.”
Ebû İmrân Hânî’nin (radıyallahü anh) rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte, Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “İslâmda ilk sevaba kavuşan, Ebû Bekr ile Ömer’dir. Onların sevaplarını anlatmakla bitiremem.”
Abdullah bin Ebû Safvân’ın (radıyallahü anh) rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Benim Eshâbımdan iki kişi vardır ki; biri yumuşaklıkla, diğeri de sertlikle emreder. Her ikisi de isâbet edicidir. Bunlar, Ebû Bekr ile Ömer’dir.”
Enes bin Mâlik’in (radıyallahü anh) rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Şeyhayne (Hazreti Ebû Bekr ile Hazreti Ömer’e) dil uzatmayınız.” Bilâl’in (radıyallahü anh) rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Allahü teâlâ hakkı Ömer’in dili ve kalbi üzerine koymuştur.”
İbn-i Ömer’in (radıyallahü anh) rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Allahü teâlânın rızâsı, Ömer’in rızâsı, Ömer’in rızâsı, Allahü teâlânın rızâsıdır.”
Hazreti Ali’nin rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Ömer’in gazabından, hışmından korkunuz. Çünkü o gazap edince, Allahü teâlâ da gadab eder.”
Hazreti Ebû Hüreyre’nin rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Ömer, Cennet ehlinin ışığı ve İslâmın nûrudur.”