Hâl sözden etkilidir

Sual: Emr-i maruf yapmak farzdır. Kimin hatasını söylesek, tepki veriyor, sana ne der gibi bizi tersliyor. Bu farzı yapmama sorumluluğundan, nasıl kurtulabiliriz?
CEVAP: Emr-i maruf, farz-ı ayn değil, farz-ı kifayedir. Kendimiz, dinimizin bildirdiği şekilde emr-i maruf yapamıyorsak, emr-i maruf yapanlara herhangi bir şekilde yardım etmelidir. Mesela, uygun bir din kitabını alıp başkasına vermek, emr-i maruf olur. Hiçbir yardım yapamayan, dua ile yardım etmeye çalışmalıdır.
Bir başka husus, ona buna nasihat vermeye çalışmaktan çok, kendimize emr-i maruf yapmalıyız. Kendi hatamızı görüp, düzeltmeye çalışmalıyız. Dinimizin bildirdiği güzel ahlak ile süslenmeli, hâl ve hareketlerimizle örnek olmaya çalışmalıyız. (Lisan-i hâl, lisan-ı kalden entaktır) sözü meşhurdur. Yani, insanın hâl ve hareketi, sözünden daha tesirli olur. Müslümanların güzel hâllerine bakıp, doğru yolu bulanlar çoktur.

KÜFRE DÜŞMEMEK İÇİN
Sual: Küfre düşmemek için ne yapmalı?
CEVAP: Müslüman bile bile küfre düşmez, kasten kendisini kâfir yapmaz, ama bilmeden düşebilir. Bilmeden küfre düşen, bu duayı ihlâsla okursa, imanı tekrar geri gelir:
(Allahümme innî e’ûzü bike min en üşrike bike şey’en ve ene a’lemü ve estağfirüke li-mâ lâ a’lemü inneke ente allâmül guyûb.)

İZİNLİ ZİKİR
Sual: (İzinsiz çekilen zikir veya kelime-i tevhidin sevabı olmaz) deniyor. Bu doğru mudur?
CEVAP: Doğru değildir, fakat izinli olursa daha çok sevab olur ve kalbi de temizler. O büyük âlimlerin kitaplarındaki zikirler okunursa, izinli yapılmış sayılır.

CENNET GİBİ DEMEK
Sual: Beğendiğimiz bir yer için, (Dünya Cenneti) veya (Cennet gibi yer) demek caiz midir?
CEVAP: Caizdir, ancak Cennette, hatıra hayale gelmedik çok büyük nimetler olacağı için, dünyadaki, en kıymetli, en büyük nimet bile Cennete benzetilemez. Cenneti basite indirmek gibi olur.

ESKİMİŞ MUSHAF
Sual: Çok yıpranmış, yırtılmış Mushaf’ı yakmak caiz midir?
CEVAP: Çürüyüp, toprak oluncaya kadar açılmayacağı emin olan ve ayak basılmayacak yerdeki toprağa gömmek gerekir. Böyle bir yer bulunamazsa, yakıp külünü gömmek veya külünü denize, ırmağa atmak caizdir.

Comments are closed.