Sa’d bin Ebi Vakkas (radıyallahü anh), Hazret-i Ömer (radıyallahü anh) zamanında Hevazin bölgesine zekât toplamak için gönderilmişti.
Bu sırada İran’a karşı bir ordu hazırlandı.
Başına kimin geçirileceği görüşüldü.
Kimi bir sahabiyi diyordu.
Kimi de başka bir sahabiyi.
***
O esnada bir mektup geldi.
Hevazin’den geliyordu.
Hemen açıp okudular.
Sa’d bin Ebi Vakkas hazretleri göndermişti.
Eshab-ı Kiram, Sa’d bin Ebi Vakkas ismini duyunca ittifakla/söz birliğiyle Hazret-i Ömer’e “İşte aradığın kimseyi buldun” dediler.
***
Hazret-i Ömer onlara döndü.
“Münasiptir” buyurdu.
Ve onu Medine’ye çağırdı.
Geldiğinde:
“Yâ Sa’d! Sana Resulullah’ın dayısı dediklerine bakıp da gururlanma. Bak, Allah’ın Resulü ne yapıyorduysa sen de öyle yap ve cihadı elden bırakma!” dedi.
***
Ona bu nasihati yaptı.
Emrine dört bin asker verdi.
Hazret-i Sa’d, bu askerlerle Medine’den çıktı.
İran topraklarında bulunan İslam askerleriyle birleşerek meşhur Kadsiye Meydan Muharebesini/savaşını kazandı.
***
Aradan yıllar geçti.
Nihayet hastalandı.
Ve vefat eyledi!
Mübarek cesedi Medine’ye götürüldü.
Namazını Medine valisi Mervan kıldırdı.
Vasiyetine uyularak Bedir Harbinde giymiş olduğu elbisesiyle defnedildi.