“Allah’ım sen Sa’da rahmet eyle!”

“Allah’ım sen Sa’da rahmet eyle!” Sahabe-i kiramdan Sa’d bin Ubade (radıyallahü anh), cömertlikte benzeri yoktu… Peygamber Efendimiz Medine’ye hicretinde, Halid bin Zeyd’in evinde misafir olmuştu… Peygamberimize her gün yemek gönderirdi. Hicretin ikinci yılında yapılan Ebva Gazvesi’nde Medine’de vekil olarak görevlendirildi. Müreysi’de sancağı taşıdı.         Gared Gazvesi’nde on deve yükü hurma…

Devamını oku

Clinton bile randevu alamayacak!..

Clinton bile randevu alamayacak!.. “Laz amcayla heyecanlı bir şekilde bir kucaklaştı ki, kulakları çınlasın Hasan Celal Güzel’in tokalaşması şurada kalır…”   “En sosyetik kesimde olsun” diyordu açacağı muayenehane. Çünkü SGK karşılamıyordu uyguladığı tedavi yöntemlerini. Paralı insanlara ihtiyaç vardı. Hoş modern modern hastanelere de parası olanlar gitmiyor mu? Bu doktor da…

Devamını oku

“Mazlumun duâsından sakınınız!..”

“Mazlumun duâsından sakınınız!..” Resûlullah Efendimiz buyurdu ki: “Kâfir bile olsa, mazlumun duâsından sakınınız. Çünkü, onun duâsı için, Allahü teâlânın katında perde yoktur.”   Yahyâ bin Maîn hazretleri hadîs âlimidir. 158 (m. 775)’de Bağdad’da doğdu. Hadîs ilminde herkesin mürâcaat ettiği bir merci durumunda idi, bir rivâyete göre bir milyon hadîs-i şerîf yazmıştır.…

Devamını oku

“Ne olur, kızımı kurtarın!..”

“Ne olur, kızımı kurtarın!..” Seyyid Nur bedayuni hazretleri, Hindistan evliyasının büyüklerindendir… Başı derde düşen, ona koşuyordu o devirde. Bir gün de yaşlı bir “kadın” geldi huzuruna. Ağlayıp inliyordu! Büyük veli sordu: “Hayrola bacım, ne oldu?” “Cinler kızımı kaçırdılar efendim… Çaresiz buraya geldim, ne olur, bir himmet edin, yardım edin de…

Devamını oku

Müslümanları Viyana kapılarına götüren kuvvet

Müslümanları Viyana kapılarına götüren kuvvet Osmanlı Türklerini, Sakarya kenarından, kısa bir zamanda, Viyana kapılarına götüren kuvvet, İslam dininin, ruhu ve bedeni tekâmül ettiren ışıklı yolu idi.  Müslümanlar niçin geri kaldı -1- Tarihin her devrinde, türlü kanı taşıyan, türlü dil konuşan, başka başka âdet ve ananelere bağlı olan milyonlarca insanın, aralarındaki…

Devamını oku

“Mal da yalan, mülk de yalan…”

“Mal da yalan, mülk de yalan…” Zavallı anam ahir ömründe bir başına kalmıştı. Ama daha önemlisi bakıma muhtaç olmasıydı.   Yaşlı babam öleli de üç sene olmuştu. Zavallı anam ahir ömründe bir başına kalmıştı. Ama daha önemlisi bakıma muhtaç olmasıydı. Haftada ya da on günde bir ziyaretine gittiğimde, evini ocağını…

Devamını oku