Müslümanlar niçin zayıf, güçsüz

İngilizler, Müslümanları içeriden yıkmak için, casuslarını Osmanlı topraklarına gönderiyorlardı…           Sual: Müslümanların zayıf ve güçsüz kalmasına, İslamiyet’ten uzaklaşıp, birbirlerine düşmeleri mi sebep olmuştur?   Cevap: İngilizler, İslamiyet’i yok etmek ve Müslümanları içeriden yıkmak için yetiştirdikleri casuslarını, Müslüman kılığında Müslüman ve bilhassa Osmanlı Devleti’nin içine gönderiyorlardı. Bunlardan birisi…

Devamını oku

Gıybet kanser gibidir girdiği yer iflâh olmaz!

Gıybet etmenin kefareti, üzülmek, tövbe etmek ve onunla helâlleşmektir. Affetmezse, onu övmeli, sevdiğini bildirmeli, yalvarmalı, gönlünü almalıdır.        Günümüzde hem erkekler hem de kadınlar arasında “salgın” hâline gelen “gıybet”, din kardeşinin işitince üzüleceği bir kusurunu arkasından söylemektir. Meselâ, bedeninde, nesebinde, ahlakında, işinde, sözünde, dininde, dünyasında, hatta elbisesinde, evinde bulunan bir…

Devamını oku

Mal sahibi, mülk sahibi!..

Hazreti Yunus ne güzel söylemiş:​ “Mal sahibi, mülk sahibi, / Hani bunun ilk sahibi? / Mal da yalan, mülk de yalan, / Var biraz da sen oyalan…”       İş, eş ve benzer sebeplerle memleketinden uzakta yaşayan milyonlarca insan vardır. Vatan hasreti hiçbir şeye benzemez. Tatmayan anlayamaz, anlayan anlatamaz.…

Devamını oku

Allah neşeni arttırsın

Hindistan’da yetişen velîlerden Gulâm Muhammed Mâsum hazretleri, 1748 senesinde vefat etti. Bir sevdiğinin düğün yemeğine gitmişti bir gün.   Herkes edeple otururken “gencin biri” gevezelik ediyor, gülünç şeyler anlatarak hem kendi gülüyor, hem de oradakileri güldürüyordu.   Büyük zât hiç kızmadı.   Acıyıp şefkatle baktı ve “Ey genç, Allah neşeni arttırsın! Ne için…

Devamını oku

Ejderha olup sahibinin boynuna sarılan mallar

Zekâtını vermeyenin malları cehennemde, yılan şeklinde boynuna sarılıp baştan ayağa kadar sokacaktır.       İbrâhim Beycûri hazretleri Şafii mezhebi fıkıh âlimidir. 750 (m. 1349) senesinde Mısır’da Menûfiyye’nin köylerinden Beycûr’da doğdu. Kahire’de ilim tahsiline başladı. Cemâleddîn-i Esnevî ve Bülkınî’den fıkıh ilmini tahsil etti. Daha başka âlimlerin de sohbetlerinde bulunup kendilerinden…

Devamını oku

İnsanlara, kaba davranmak

“Resulullah efendimiz heybetli idi ama kaba değil, nazik idi. Herkese acırdı…”       Sual: Bir kimsenin insanlara, hanımına, kocasına, çocuklarına hitap ederken, lan, adi mal, şerefsiz, sapık gibi kelimeler kullanması, dinen uygun olur mu?   Cevap: Eshab-ı kiramdan Ebû Sa’îd-i Hudrî hazretleri, Peygamber efendimizin güzel hâllerini anlatırken;   “Resulullah efendimiz…

Devamını oku