Kur’ân-ı azîmüşşan Ali iledir

Ümm-ü Seleme (radıyallahü anha) rivayet eder:
“Habîb-i Ekrem ‘Kur’ân-ı azim-üş-şan, Ali iledir. Ali de Kur’ân-ı azim-üş-şan iledir” buyurdu.
İzahı şöyledir ki Hazret-i Ali, Kur’ân-ı Kerim’in hükmüyle hareket eder. Kur’ân-ı Kerim de onun yol göstericisidir.
? ? ?
Selman-ı Farisi (radıyallahü anh) rivayet eder:
“Resûl-i Ekrem Efendimiz ‘Kıyamet günü arş’ın sağında benim için kırmızı yakuttan bir kürsi konur. Arş’ın solunda İbrahim Halilullah için yakuttan bir kürsi konur. Bir kürsi de Ali için konur ki, beyaz incidendir. Siz, iki Halil’in arasında olan Habibi ne zannediyorsunuz?’ buyurdu.”
Resûl-i Ekrem yine;
“Eğer Ali yaratılmasaydı, dünyada Fatıma’ya münasip kimse bulunmazdı” buyurdu.
? ? ?
Bir gün hazret-i Ali, hazret-i Zübeyr ile gizli konuşuyordu ki Resul-i Ekrem “Yâ Ali! Zübeyr’e sırrını söylersin. Hâlbuki o seninle harp edecektir” buyurdu.
Aradan yıllar geçti.
Deve vakası oldu.
Hazret-i Ali hadîs-i şerifi hatırladı. Hazret-i Zübeyr de muharebeden vazgeçti.
Ve dönüp geri gitti.
Biri, ardından gitti.
Ve onu katledip kılıcını Hazret-i Ali’ye getirdi. Hazret-i Ali kızdı.
Ve çok üzülüp “Zübeyr’in katiline cehennem ateşi müjdeler olsun” buyurdu.

Comments are closed.