Molla Hasen Bey

Molla Hasen Bey rahmetullahi aleyh, Kanunî Sultan Süleymân ve İkinci Selîm Han zamanı âlim ve müderrislerindendir. Aslen Almanyalıdır. Bir savaşta esîr alındı ve Müslüman oldu. 984 (m. 1576)’da vefât etti… 

Bu mübarek zat, bir dersinde şunları anlattı: Hazreti Ebû Bekr (radıyallahu anh), İslâmiyeti kabûl etmeden yirmi sene önce şöyle bir rüyâ görmüştü: Gökten dolunay inip, Kâbe-i muazzamaya gelmiş ve sonra parça parça olmuş, parçalardan her biri, Mekke evlerinden biri üzerine düşmüş, sonra bu parçalar bir araya gelerek gökyüzüne yükselmişti. Ebû Bekr’in (radıyallahu anh) evine düşen parça ise, gökyüzüne yükselmemişti. Hâdiseyi gören Hazreti Ebû Bekr, hemen evin kapısını kapamış, sanki bu ay parçasının gitmesine mâni olmuştu…
Bir zaman sonra ticâret yolculuklarından birinde, Ebû Bekr, rahip Bahira’nın manastırına uğramıştı. Gördüğü rüyâsının tabirini Bahira’dan istemişti. Bahira: “Mekke’de bir Peygamber ortaya çıkıp, hidâyet nûru Mekke’nin her yerine ulaşacak, sen, hayâtında O’nun veziri, vefâtından sonra da, halîfesi olacaksın. Çabuk, şimdi O’na ulaş. Şu anda vahiy geldi. Mûsâ aleyhisselâmın da Rabbi olan Allah hakkı için, herkesten önce O’na îmân eyle!” 
Ebû Bekr (radıyallahu anh) daha Şam’da iken, Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) insanları İslama davet ettiği haberi ulaştı. Hazreti Ebû Bekr buyurdu ki: “Gördüğüm bu rüyâ, beni teşvik etti. Resûlullahın huzûrlarına gitmeyi çok arzu ediyordum.” Ebû Bekr (radıyallahu anh), Mekke-i mükerremeye gelince, Mekkelilerin durumunu anlayıp, bu husûsta ne dediklerini dinledikten sonra; İslâmı kabûl etmesiyle Kureyşlilerin kendisine pekçok kızacaklarını gördü. Ancak Kureyşliler, Ebû Bekr’in Müslüman olacağına hiç ihtimâl vermiyorlardı. Onu kendi düşünceleri istikâmetinde, isâbetli görüş sahibi olarak biliyorlardı. Daha sonra, onlardan ayrılıp evine gitti. O gece kendisine pek uzun gelmişti. Bir an evvel Resûlullahın huzûrlarına gitmek, huzûrlarından Müslüman olarak O’nun Allahın Resûlü olduğunu tasdik etmiş olarak çıkmak istiyordu. Nihayet, Resûlullahın huzûrlarına gitti. Resûlullah kendisine; “Seni, Allahü teâlâya kulluk etmeye, O’na itaat etmeye davet ediyorum. Ey Ebû Bekr! Ben Allahın Resûlüyüm. Allahü teâlâ beni kendine peygamber olarak seçti. Beni, dîni ile gönderdi. Allahü teâlânın katında bulunanlar, sizin elinizdekilerden hayırlıdır” buyurdu.
Hazreti Ebû Bekr; “Şehâdet ederim ki, sen Allahü teâlânın Resûlüsün” diyerek Müslüman oldu…

Comments are closed.