Bir kimse şöyle anlatıyor: Bir gün Kâbe-i muazzamayı tavaf eden tek gözlü birisini gördüm. “Ey Allah’ım! Senden sana sığınırım!” diyordu.
Garibime gitti.
Ona yaklaşıp;
“Bu nasıl dua?” dedim.
Şöyle cevap verdi: Ben Ebu Yâkub Nehrecûrî hazretlerinin talebesiyim. Bir gün güzel bir kadın gördüm. Nefsime hakim olamayıp şehvetle bir kere baktım. O esnada gözümün üzerine bir tokat indi. Neye uğradığımı şaşırdım.
Kim vurmuştu?
Hiç bilemedim.
Göremiyordum.
Kör olduğumu anladım. O anda hocamın sesini duydum. “Bir bakış, bir tokat karşılığıdır!” diyordu.
NAMAZDAN TAT ALAMIYORUM
Birisi bu zata gelerek; “Efendim, namaz kılıyorum, fakat tat alamıyorum” dedi.
Hikmetini sordu.
Büyük veli ona;
“Allahü tealayı sadece namazda değil de her işinde, her hareketinde ve her zaman hatırlarsan, yaptığın ibadetin tadını alırsın” buyurdu.
MAKSAT BU OLMALI
Bir gün de;
“Öyle kimseler vardır ki, sağ omuzundaki iyilikleri yazan meleğin hiçbir şey yazmadığını, sol omuzundaki, kötülükleri yazan meleğin ise durmadan yazdığını zannederler” buyurdu.
“Nasıl olur?” dediler.
Cevap olarak;
“Çünkü yaptıklarının hepsinin çirkin ve kötü olduğunu görmektedirler ki, asıl maksat da bu hâle kavuşmaktır” buyurdu.