Senin yerin bizim kalbimizdir

(Dünden devam)
Onlar; Yunus Emre’ye “Arkadaş, hani senin duan kabul olmazdı. Sen kimin hürmetine dua ettin?” dediler.
Cevap verdi ki:
“Önce siz deseniz.”
O kimseler;
“Biz, ‘Taptuk dergâhına hizmet eden Yunus Emre hürmetine’ diye dua etmiştik” dediler.
Yunus Emre;
“Ben de ‘Yâ Rabbî! Arkadaşlarım kimin hürmetine dua ettilerse o makbul zatın hürmetine’ diye dua ettim” dedi.
Onlar da şaşırmıştı?!
Biri, Yunus’a dönüp;
“Bir garip insansın. İsmin ne senin arkadaş?” dedi
Cevaben;
“Şaşkın Yunus!” dedi.
Ve ayrıldı onlardan.
Geri dönüyordu.
Ama ne dönüş…
Hücrelerine kadar pişmandı dergâhı terk ettiğine. Gelip boylu boyuna uzandı dergâhın eşiğine.
Hocasının gözleri görmüyor, el yordamıyla zorlukla yürüyordu.
O ara dışarı çıkacaktı.
Kalktı ve eşiğe kadar geldi.
Ayağı bir şeye takıldı.
O vakit anladı meseleyi.
“Bu, bizim Yunus mu? Senin yerin kalbimizdir, burada ne ararsın?” buyurdu.
Ve elinden tutup kaldırdı.
İşte “Yunus”, Yunusluğunu o gün aldı.
Yüzyıllar geçtiyse de unutulmadı…

Comments are closed.