Sertçe baktı ona!

Sertçe baktı ona!



Mazhar-ı Cân-ı Cânân hazretleri, evliyânın büyüklerindendir.

Bir gün talebeyle sohbet ediyordu ki bir “ihtiyar” geldi huzûruna.

Ancak bozuk birisiydi.

İnanmıyordu bu zâta.

Talebe arasına geldi.

Bu velîyi kastederek;

“Bu hocanın hâlleri rahmânî mi, yoksa şeytânî midir?” deyiverdi.

Gençler bunu duydular.

Müteessir oldular.

Büyük velî de üzülmüştü!

Hiddetle ona döndü.

Ve sert bir “nazar” etti!

O anda yere yıkıldı adam!

Ve çırpınmaya başladı!

Anlamıştı sert kayaya çarptığını.

Yerde çırpınırken;

“Ne olur, Allah için kusûrumu affedin” diyordu.

Mübârek, merhamet etti yine.

Elini uzatıp kaldırdı onu yerden.

Hiçbir şey olmamıştı sanki…

Adam, ellerine kapanıp “talebesi” olmakla şereflendi…

● ● ●

Bu zât bir gün sohbetinde;

“Ehl-i sünnet âlimlerini ve evliyâları seven ve İslâm’a hizmet eden bir mümin, çok şanslıdır. Çünkü bir hadîs-i şerîfte; ‘Unutulmuş bir sünnetimi meydana çıkarana yüz şehit sevâbı vardır’ buyuruldu” diye nakletti.

Dinleyenler;

“Bu müjdeye nasıl kavuşulur efendim?” diye sordular.

Büyük velî cevâben;

“Bunun için Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını dağıtarak, hediye ederek veyâ satarak İslâmiyet’i yaymaya çalışmak lâzımdır” buyurdu.

Comments are closed.