TABERÂNÎ Süleymân bin Ahmed

Taberânî hazretleri meşhûr tefsîr, hadîs ve fıkıh âlimlerindendir. İsmi, Süleymân bin Ahmed’dir. 260 (m. 873) senesinde Filistin’de Taberiyye kasabasında doğdu. 360 (m. 970) senesinde İran’da, Isfahân’da vefât etti. Taberânî hazretleri anlatır:
İbn-i Abbâs (radıyallahü anh) şöyle bildirdi: Sıcak bir günde Hazreti Ömer, sonra sonra Ebû Bekr (radıyallahü anhüma) Mescid-i saâdete geldi. Biraz sonra da Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) geldi. Onları görünce selâm verip: “İkinizi de bu sıcakta evden çıkaran şey nedir?” buyurdular. Onlar da: “Şiddetli açlıktan hâsıl olan sıkıntı…” diye cevap verdiler. Resûlullah efendimiz tebessüm buyurup ve: “Vallahi beni de evden çıkaran şey aynı sıkıntıdır” buyurup tesellide bulundular ve hep birlikte Ebû Eyyûb el-Ensârî (radıyallahü anh) hazretlerinin evinin önüne geldiler. Ebû Eyyûb el-Ensârî, Resûlullah efendimiz için her gün, hurma, süt ve benzeri şeyler hazırlardı. Bugün her nedense geciktirmişti. Resûlullah efendimiz: “Ebû Eyyûb nerede?” buyurdular. O sırada o da geldi ve Resûlullah efendimiz ve beraberindekilere selâm verdikten sonra merakla: “Yâ Resûlallah, nasıl oldu da erken çıktınız; bir emriniz mi var idi?” deyince, Resûlullah efendimiz: “Doğru söyledin” buyurdular. Ebû Eyyûb el-Ensârî durumu kavramakta gecikmedi. Hemen hurma bahçesine gidip, henüz olgunlaşmamış taze hurmadan, olgun taze hurmadan ve kurumaya yüz tutmuş hurmalardan toplayıp getirdi. Resûlullah efendimiz: “Neden taze hurmaları kopardın? Bize sâdece kurumaya yüz tutanından getirsen de yeterdi” buyurunca, Ebû Eyyûb el-Ensârî: “Bahçemin bu üç çeşit hurmasından yemenizi istedim. Ayrıca sizler için bir hayvan keseceğim” dedi ve süt vermeyen dişi bir keçi kesti. Hanımına teslim etti ve etin yanında ekmek de pişirmesini tenbîh etti…
Et ve ekmek pişirilip getirilince, Resûlullah efendimiz bir ekmek alıp içerisine bir miktar et koydular. Ebû Eyyûb’a uzatarak, “Bunu kızım Fâtıma’ya ulaştır. Zîrâ onun bugünkü kadar aç kaldığı günü olmamıştır” buyurdular. Sonra, hep birlikte oturup ikram edilen yemekleri yediler. Resûlullah efendimiz: “Ekmek, et, taze hurma, kuru hurma ve yeni olgunlaşmaya yüz tutmuş hurma!..” diye buyururlarken mübârek gözleri nemlendi ve “Canımı kudret elinde tutan Allaha and olsun ki, bu, kıyâmet günü sorulacağımız ni’mettir” buyurdular.

Comments are closed.