Allah, kendine sığınanı korur

Hazret-i Mevlâna zamanında Moğol vâlisi zalim Noyan Han Konya’yı muhasara eder.
Müslüman halk sıkıntıya düşer.
Hazret-i Mevlâna’ya giderler.
Ve duasını isterler.
Büyük veli onlara;
“Korkmayın, Allah, kendine sığınanları korur” buyurur.
Ve çıkar evden.
Gelir şehir meydanına.
İnanılmaz derecede “heybetli” ve vakurdur.
Meydanda namaza durur.
Askerler Noyan Han’a koşar, durumu bildirirler.
“Hemen öldürün!” der.
“Heybetinden yaklaşamıyoruz!” derler.
Noyan Han kızar, köpürür!
“Bir kişiden mi korkuyorsunuz?” der.
Askerler boyunlarını bükerler.
Okçuları çağırıp;
“Çabuk onu oklayın!” der.
“Başüstüne” derler.
Hemen ileri çıkarlar.
Ama elleri tutmaz olur.
Bir tek ok atamazlar.
Bu defa süvarilere döner.
“At binip kılıçla vurun boynunu!” diye emreder.
“Peki Efendimiz” derler.
Ve atlara binip hücuma geçerler!
Bu defa da başka şey olur.
Hayvanların ayakları yere gömülür.
“Bir milim” ileri gidemezler.
Âdeta çakılır kalırlar.
Noyan Han’ın hiddeti kat kat olur!
Olanların hikmetini düşünmez.
Askerini azarlar şiddetle.
“Ne biçim askersiniz! Bir işi beceremediniz!” diye bağırır. (Devamı yarın)

Comments are closed.