Allah korkusu seni çok yüceltmiş

Adâletiyle meşhur halîfe Hazret-i Ömer, halkını koruyup gözetir, memurlarını da denetlerdi… Hilafeti zamanında Humus ileri gelenlerine bir mektup yazıp, oradaki fakirlerin kendisine bildirilmesini, onlara yardım edeceğini bildirdi. Onlar da, Şam ve civarında bulunan fakirlerin bir listesini kendisine arz ettiler. Halife, listenin başında kadı (hâkim) olarak tayin ettiği Sa’d bin Amir’in ismini görünce, gelen görevliye onun maddi durumunu sordu. Onlar,
-Kadımız hakikaten fakirdir. Elinde avucunda olanı fakir fukaraya dağıtıyor, rüşvet olacağı korkusundan, bizden de en küçük bir hediye kabul etmiyor, dediler.
Hazret-i Ömer sordu:
-Allah’tan bu kadar korkan hâkiminizin hoşunuza gitmeyen tarafları da var mı?
-Evet diyerek, kusurlarını şöyle sıraladılar:
1-Vazifesine sabah namazından sonra başlaması gerekirken kuşluk vakti başlıyor.
2-Evine çekilir aramıza girmez.
3-Haftada bir gün, evinden dışarı bile çıkmaz. Kapısı arkasından kilitlidir…
Hazret-i Ömer, onlara bir kısım erzak ve giyecek vererek gönderdi. Sa’d bin Amir’i de bunların sebebini öğrenmek üzere huzuruna davet etti.
Sa’d, Hazret-i Ömer’in huzuruna gelince durumu şöyle izah etti:
-Ailem hasta olduğundan evin bütün işlerini bizzat kendim görüyorum ve bu sebepten vazifemin başına ancak kuşluk vakti gelebiliyorum…
Akşam olunca gün boyu yaptığım işlerin muhasebesini yapıyor “acaba yaptığım işlerde bir kusurum var mı?” diye onu tetkik ediyorum…
Sırtımdakinden başka giyecek elbisem yoktur. Haftada bir gün giydiğim çamaşırlarımı yıkıyor temizlik işleri ile meşgul oluyorum. Hatta evimde bile üzerime alacak bir elbisem olmadığından yıkadığım çamaşırlarım kuruyuncaya kadar hiçbir kimseyi görüşmeye bile kabul edemiyorum…
Sa’d bin Amir’in bu açıklamaları karşısında Hazret-i Ömer çok memnun oldu ve ondan sonra Sad’ı hatırladıkça, “Ah Sa’d ah! Allah korkusu seni ne kadar yüceltmiş” der onunla iftihar ederdi…

Comments are closed.