Bişri Hâfî hazretleri buyurdu ki: “Biz öyle zatlara yetiştik ki onlar, amellerinin dağlar gibi olduğuna bakıp da aldanmazlardı. Şimdi bir de size bakıyorum, hiç ameliniz olmadığı halde, mağrur oluyorsunuz!..”
Hâtem’ül-Esam?da buyurdu ki: “Rabbine âsi olduğun halde, sabah kalkar işlerinin rast gittiğini ve Allahü teâlânın nimetlerinin bol bol üzerine döküldüğünü görürsen, Allah’tan çok kork ve sakın. Çünkü bu hal, derece derece büyük bir azaba doğru yaklaşmaktır. Büyüklerden bizim kendilerine yetiştiğimiz zatlar, küçük günahlar için, sizin büyük günahlara karşı gösterdiğiniz korku ve endişenin daha büyüğünü gösterirlerdi.”
İbnü’s-Semmâk buyurdu ki: “Eğer tâatın faydaları sadece yüzleri nurlandırıp güzelleştirmek, gönüllerde muhabbet hasıl etmek, vücud azâlarını kuvvetlendirmek, nefse emniyet bahşetmek ve insanlara karşı şehadetinin kabulüne vesile olmak… gibi faydalardan ibaret olsaydı bile, günahlardan el çekip taâta yönelmek için gene kâfi gelirdi. Günahların ise, yüzü çirkinleştirmek, kalbleri karartmak, lanetle anılmaya sebeb olmak, nefsin emniyetini ve şehadetin makbuliyetini düşürmek… gibi zararlarından başka bir zararı bulunmasa bile, kişiye yeter de artar. Allah her mutî ve âsî kuluna, itaatin sevincini, isyanın hüznünü tatmaları için emârelerini acilen verir.”
Atâ bin Ebi Rebâh, Kur’ân-ı kerîm’in “Kim Allahü teâlânın haramlarına ta’zimde bulunursa, bunun için çok hayırlıdır” meâlindeki âyet-i celîlesini tefsir ederek diyor ki: “ Allahü teâlânın hurumâtı, haram kıldığı günahlardır. Kul bu ilâhî yasakları saygı ile karşılayacak ve o hududa yaklaşmayacak.”
Hasan-ı Basrî de şöyle buyurdu: “Allah’a asi olan kul, çare yok dünyada ve ahirette perişan, insanlar arasında rezil olacaktır. O, günahı geceleyin işlese, sabahleyin onun çirkinliği alnında okunur.”
Hazreti Ali buyurdu ki: “Akıllı; şehvetten uzaklaşan, âhireti dünya ile değişmeyendir. Akıllı, yalnız ihtiyâcı kadar ve delille konuşur, sâdece âhiretinin ıslâhı için çalışır. Akıllı, günâhlardan sakınır, ayıplardan uzak durur. Cömertlik günâhları siler, kalblere sevgi eker.”