Damarı yağ ve sigara tıkıyor!

Yeni Yazı Dizisi -2-
Damar Sertliğ
(ATEROSKLEROZ)

Sevgili okuyucularımız, “damar sertliğinin” (ateroskleroz) bir çok sebebi bulunmakta, ancak katı yağlar, sigara ve hareketsiz hayatın etkisi birinci sırada yer alır. Kötü alışkanlıklar ile düzensiz hayat tarzı da hastalığın gelişim seyrini değiştirir. İşte risk faktörleri…

> Yaş: 40 ‘dan 60 yaşına kadar ateroskleroza bağlı oluşan miyokard infarktüsü oranı 5 kat artar. Damar sertliğinin doğumdan hemen sonra da gelişmeye başladığı söyleniyor.
> Cinsiyet: Erkekler kadınlara göre 3 kat daha fazla meyillidirler. Erkeklerde 55, kadınlarda ise 45 yaşından sonra risk artar.
> Obezite: Hipertansiyona ve ateroskleroza yol açan faktörlerin başında gelir ve diyabet gelişme riskini arttırır. İnsülin direnci, tip 2 diyabet, hipertansiyon ve hipertrigliseridemiye de zemin hazırlar.
> Diyabet: Yağlar, depolarından sökülerek bol miktarda kana geçerek yağ asitleri yani enerji kaynağı olarak kullanılırken kanda aşırı artışından dolayı aterosklerozu tetikler. Kalp-damar hastalıkları diyabetiklerde ölüm sebeplerinin % 75’ini oluşturur.
> Sigara: Günde bir paket sigara içenlerde İskemik Kalp Hastalığından ölüm riskini %200 arttırır. Sigaranın kesilmesi durumunda ise miyokard enfarktüsü riski % 65 azalır.
> Alkol: Bu kötü alışkanlık da damarların esnekliğinin kaybına yol açıp hipertansiyona sebep olur. Ayrıca kan içindeki kırmızı kan hücreleri ve trombositlerin pıhtı oluşturma eğilimini ve kalpte aritmileri arttırır, beyne giden kan akımını ise azaltır.
Bu risk faktörlerin hastalığı oluşturup oluşturmaması insanların tarzlarıyla ile ilgilidir. Hayat şartlarının zorlaşması, artan iş stresi, insanların kendilerine vakit ayıramaması, beslenmelerine dikkat etmemeleri ve kötü alışkanlıklar aterosklerozu tetikler.

VÜCUDUN DENGESİNİ KÖKÜNDEN BOZUYOR
Yüksek tansiyon tetikliyor

Hastalıkların anası tansiyon, ateroskleroza da sürüklüyor

Damar sertliğinin sebepleri arasında yer alan Hipertansiyon, risk faktörlerini şu şekilde artırıyor:
> Her yaşta çok önemli bir sebeptir.
> Endotel fonksiyonunu, sağlamlığını ve bütünlüğünü bozduğundan
> Hipertansiyon lipoproteinlere karşı damar geçirgenliğini artırır.
> Endotelin ve lökosit adezyonu da artar.
> Tansiyonu 160/95 mmHg olanlar, 5 kat daha fazla risk altındadır.

GENETİK MİRAS
Akrabada ateroskleroz varsa risk 12 kat artıyor
Ateroskleroza sebep olan hipertansiyon, şeker hastalığı gibi sebeplerin ailevi eğilim göstermesi irsiyetin damar sertliğinde kısmi rolünün olduğunu düşündürür. Ailesinde erken ateroskleroz gelişen kişilerde, damar sertliği koroner riski yaklaşık 12 kat daha fazladır.

BESLENME ŞEKLİ
Tereyağı ve kebabı bol tüketen dikkat etsin
Yüksek kolesterol damar sertliğini tetikler, düşük olması ise riski düşürür. Bundan dolayı aynı zamanda kolesterole de yol açan hayvani kaynaklı ve katı yağları bol bulunduran besinlerden kaçınmalı; zeytinyağlı, sebze, tahıl ve balık gibi yiyecekleri bol bol tüketmek gerekir.

HAYAT TARZI
Hareketsiz yaşıyorsanız şapkayı öne koyma vakti
Fiziki aktivite eksikliği de uzun vadede aterosklerozu hızlandırır. Düzenli yapılan fiziki aktiviteler, kalp krizi ve felci de önler. Fiziki aktivitenin yoğun olduğu işler ve boş zamanlarda yapılan egzersizler, özellikle koroner arter (damar) hastalığı ve felç riskini azalttığından oldukça faydalıdır.

OKUYUCUYA CEVAPLAR

Böbrekle bel ağrısının ne ilgisi var demeyin!

> Hasan Kocabey
Belimin sağ tarafı devamlı sancılı. Tahlillerim sonucunda hemoroid başlangıcı ve gastrit olduğu söylendi. İlaçları kullandım, faydalı olmadı. Tavsiyelerimizi bekliyorum…

CEVAP: Hasan Bey, bulanık, kırmızı idrar yapma ile birlikte olan sağ yan boşluk ve bel ağrılarının çoğunlukla sebebi böbrek kaynaklıdır. Ya böbreklerde piyelonefrit dediğimiz üşüme-titreme, yüksek ateş, yan boşluk ağrıları, idrara sık çıkma, yanma, sızı ve kanlı bulanık idrar yapma ile kendini gösteren büyük ve küçük idrar yollarının iltihabı vardır ya da uzun süredir böbreğe yerleşik var olan ve üzerine iltihabi bir durum eklenmiş olan “böbrek taşı” mevcuttur. Bazen de “hepatit” dediğimiz karaciğerin çeşitli sebeplerle iltihabına bağlı gelişen sarılık durumları da benzer tabloyu oluşturabilir. Fakat tüm bu bahsettiğim rahatsızlıklar; kan, idrar tahlilleri ve ultrasonografi (USG) ile çoğu rahatlıkla tespit edilebilir. Bu önemli şikayetlerinize rağmen sizdeki mevcut tabloyu izah edemeyecek olan sadece hemoroid ve gastrit olduğunun söylenmesi biraz garibime gitti. Doğrusu bu teşhisler sizde var olabilir ama şikayetlerinizin asıl sebebi olabileceğini doğrusu düşünmüyorum. Zaten verilen ilaçlardan fayda görmemeniz de görüşlerimi dolaylı olarak teyit etmekte. Bu sebeple eski tetkiklerinizi de yanınızda götürerek nefroloji konusunda tecrübeli bir dahiliye uzmanına detaylı muayene olun, şikayetlerinizin sebebini ortaya çıkaracak ve muayene bulgularınızı açıklığa kavuşturacak kan, idrar ve görüntüleme tetkikleri ile altta yatan asıl etken bulunarak kökten tedaviyle inşallah bir şeyiniz kalmaz.

SİNİR VE ADALE FELCİ
Kriz geçiren babamın şuuru için ne yapalım?

> Rumuz “Okuyucu”
Babam 51 yaşında, 72 gün önce kalp krizi geçirdi. 55 gün yoğun bakımda kaldı, nefes alamadığı için boynundan delik açıldı ve şu an şuuru kapalı, eve getirdik. Sağ tarafı tutmuyordu, masaj ve sıcak su kısmen rahatlatıyor. Artık ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Ancak boynundan ellediğimizde tepki veriyor, ne olur bize yardım eder misiniz?

CEVAP: Saygıdeğer okuyucumuz, babanız kalp krizi geçirdiğinde ölü doku haline gelmiş olan kalp adalesinde muhtemelen anevrizma dediğimiz çukur ve bombeleşme şekilde oluşan baloncuğun içinde trombüs dediğimiz kan pıhtısı oluştu. Bu pıhtıdan kopan minik parçalar da beyin damarlarının bir kısmını tıkayarak (emboli) beyin dokusunda iskemi dediğimiz yetersiz kanlanma ile infarkt dediğimiz beyin dokusu ölümüne yol açarak etkilenen bölgelerin kontrolü altındaki sinir ve adalelerin felcine (hemipleji) yol açtı. Şuuru kapanarak beyindeki solunum merkezini de etkileyerek solunum düzensizliği geliştiğinden boyunda trakea dediğimiz soluk borusuna delik açılarak (trakeostomi) nefes alıp vermesi sağlandı. Bu uygulama kişinin hayatını idame ettirebilmesi için mutlaka mecburen yapılması gereken bir uygulamadır. Muhtemelen beyindeki konuşma merkezi de etkilendiğinden normal konuşamamakta. Sizin bu safhadan sonra yapmanız gereken, dahiliye, kardiyoloji ve nöroloji uzmanlarının koordinesi ile tedavilerini yaptırıp fizik tedavi uzmanının rehberliğinde fizyoterapistin size gösterip öğreteceği hareketleri yaptırarak yüce Allah’ın verdiği ömür müddetince devam etmenizdir.

Comments are closed.