Davud-i Halvetî hazretleri

Davud-i Halvetî hazretleri Osmanlılar zamânında Bolu-Mudurnu’da yetişen evliyâdandır. Halvetî şeyhlerinden Seyyid Habîb’in sohbetlerine devâm edip, tasavvufun yüksek mârifetlerine kavuştu. Dâvûd-i Halvetî, 1507 (H. 913) senesinde Mudurnu’da vefât etti. Buyurdu ki:
Büyük günahlardan biri de, hangi yolla olursa olsun haram yemektir. Allahü teâlâ, Bekâra sûresinin yüzseksensekizinci âyet-i kerîmesinde meâlen; “Aranızda birbirinizin mallarını, hırsızlık, kumar ve gasp gibi haksız (bâtıl) sebeplerle yemeyin ve insanların mallarından bir kısmını, bile bile yalancı şahitlik gibi günahla yemek için o malları rüşvet olarak hâkimlere aktarmayın” buyuruluyor. Bâtıl yolla yemek iki türlüdür. Birincisi; başkasının malını zulüm yoluyla, yani gasp, hıyânet ve çalmakla ele geçirip yemek ve kullanmaktır, ikincisi; başkasının malını, şaka, kumar ve eğlence gibi yollarla ele geçirmektir.
Resûl-i ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) hadîs-i şerîfte; “Birtakım kimseler, Allahü teâlânın Müslümanlara tahsis buyurduğu malında, haksız olarak tasarruf ederler. Onlar için kıyâmet gününde Cehennem muhakkaktır” buyurdu.
Enes bin Mâlik (radıyallahü anh), bir gün Peygamber efendimize; “Yâ Resûlallah! Duâ buyur da, Allahü teâlâ benim her duâmı kabûl etsin” dedi. Resûl-i ekrem ona; “Yâ Enes! Duânın kabûl olması için, helâl lokma ye!” buyurdu. Bir kimse haram yerse, kırk gün onun duâsı kabûl olunmaz. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Allahü teâlâ, rızıklarınızı aranızda taksim ettiği gibi ahlâkınızı da taksim etti. Dünyâyı, sevdiğine de, sevmediğine de verdi. Dindarlığı, sâdece sevdiğine verdi. Allahü teâlâ kime dindarlığı vermiş ise, muhakkak onu sevmiştir. Kul haram kazanır, bunu harcarsa, buna bir bereket verilmez ve onunla sadaka vermiş ise sadakası kabûl olmaz. Saklarsa, Cehenneme gidinceye kadar ona yolluk olur. Allahü teâlâ, kötülükle kötülüğü yok etmez, iyilikle kötülüğü yok eder.”
Sahîh-i Müslim’de rivâyet edilen hâdîs-i şerîfte, Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve selem); “Çok kimse vardır ki, yedikleri, içtikleri ve giydikleri haramdır. Sonra ellerini kaldırıp duâ ederler. Böyle duâ nasıl kabûl olunur?” buyurdu.

Comments are closed.