Fâizden hayır gelmez!

İstanbul’da
Kadıköy müftüsüyken vefât eden Ahmed Mekkî Efendi hazretlerinin sevdiği
bir komşusu vardı ki, ticâret işleriyle uğraşırdı.

Ve gitgide büyüttü işini.
Fakat sonunda “fâize” bulaştı.
Mübârek zât bunu öğrendi.
Ve îkâz etti kendisini.
“Fâizden hayır gelmez, vazgeç, bulaşma fâize!” buyurdu
Adamcağız;
“Peki hocam” dedi.
Ama vazgeçemedi.
Devam etti fâizle iş yapmaya.
Büyük velî onu seviyordu.
Onu kurtarmak istiyordu.
Yine haber gönderdi biriyle.
“Ona söyle, bıraksın fâizi, yoksa…”
O kişi sordu:
“Yoksa ne olur hocam?”
“Yoksa yanar” buyurdu.
O kişi gitti bu tüccarın dükkânına:
“Hocamızın sana selâmı var.”
“Aleyküm selâm.”
“Seni bir hususta îkâz etmemi tembîh etti.”
“Hayırdır, ne buyurdular?”
“Fâizle iş yapmayı bıraksın, yoksa yanar” dediler.
Adam bunu öğrendi.
“İnşallah bırakacağım” dedi.
Ama yine bırakamadı.
Bu “açık ihtâra” rağmen fâizle iş yapmaya devam etti.
Ve olacak oldu tabii.
Birkaç gün geçti.
Yangın çıktı dükkânında.
Yandı bütün malları.
İşte bu musîbet, ancak aklını başına getirdi adamın.
Tövbe edip fâizi terk etti.

Ama pahalıya mal oldu bu ona…

Comments are closed.