İnsanların kusurunu örtmek lazım…

İnsanlara şefkatli olmak, merhamet etmek demek, onların âhıretlerini kurtarmaya çalışmak ve cehennem ateşinden korumak demektir. Bunun için Müslümânların ayıplarını örtmeli, gizli günâhlarını yaymamalı ve kusurlarını affetmelidir. Küçüklere, emri altında bulunanlara, fakîrlere merhamet etmeli, kusurlarını yüzlerine vurmamalıdır. Olur olmaz sebeplerle onları incitmemeli, dövmemeli, sövmemelidir. Hiç kimsenin dînine, malına, canına, şerefine, nâmusuna saldırmamalıdır. Herkes, kendi kusurlarını görmeli, Allahü teâlâya karşı yaptığı kabâhatleri düşünmelidir. Allahü teâlânın, kendisine cezâ vermekte acele etmediğini, rızkını kesmediğini bilmelidir. Müminlerin birbirlerine öfkelenmemesi, birbirlerine iyilik ve ihsân yapmaları, affetmeleri emir olunmuştur. Hadîs-i şerîfte;
(Birbirlerine merhamet edenlere, Allahü teâlâ merhamet eder. O, merhamet edicidir. Yeryüzünde olanlara merhamet ediniz ki, gökte olan melekler de, size merhamet etsin) buyuruldu.
Muhammed Bâkî-billah hazretlerinin komşularından bir genç, içki içer ve her çeşit kötülüğü yapardı. Bunu bildiği, duyduğu hâlde, o gencin ıslâhı için tahammül gösterir, sabrederdi. Bir gün yakınlarından  Hâce Hüsâmeddînin ihbâr etmesiyle, polisler o genci yakalar ve hapse atarlar. Muhammed Bâkî-billah hazretleri bunu öğrenince, Hâce Hüsâmeddîn’i çağırıp, o genci ihbâr etmesinden dolayı darılır. Hâce Hüsâmeddîn ise;
-Efendim, o genç, öyle fâsık, öyle kötü bir kimsedir ki, kötülükleri sayısız ve başkalarına zarar verir hâldedir, deyince, Muhammed Bâkî-billah hazretleri üzüntülü bir şekilde, derin bir âh çekip;
-Sen kendini sâlih, temiz ve hayırlı gördüğünden, senin nazarında o genç, fâsık, kötü ve şerîr görünüyor. Fakat biz ki, hiçbir şekilde kendimizi ondan farklı görmüyoruz. Nasıl olur da onun zararına bir söz söyleriz, buyurur.
Sonra o genci, tanıdıkları vasıtası ile, kefâletle hapisten çıkartır. O genç, komşusu Muhammed Bâkî-billah hazretlerinin yakın alâkası ve şefkati karşısında son derece memnun olur, günahlarına tövbe eder ve kötü işlerden vazgeçerek sâlihlerden olur.
Netice olarak her Müslüman, insanlara dünyada ve âhırette faydalı olan şeyleri yapmalı, kimseye eziyet etmemeli, kalp kırmamalı, insanlara bilmediklerini öğretmeli, kusurlarını örtmeli, bunların hepsini tatlılıkla, acıyarak bildirmeli, küçüklere merhamet, büyüklere hürmet etmeli, kendisine yapılmasını istediklerini başkalarına da yapmalı, kendisine yapılmasını istemediklerini başkalarına da yapmamalı, bütün mahluklara şefkat göstermeli ve merhamet etmelidir…

Comments are closed.