İslamiyet’i yıkma yolları -3-

Hadis-i şeriflere aykırı ne varsa, rahatça söyleyebiliyorlar. Kur’an-ı kerimi yanlış şekilde tevil edip, yeni görüşler çıkarmak sûretiyle dini bozmaya ve yıkmaya çalışıyorlar. Bu türedilerin bir kısmı da, mezhepleri birleştirerek herkesi mezhepsiz yapmak istiyorlar. Mason Abduh’un çömezi Reşit Rıza ile onları taklit eden mezhepsizler, mezheplere saldırıyorlar. Hâlbuki dört hak mezhep kardeştir. Birinde yapılması güç olan şey, ötekine göre yapılır. Bunun için Peygamber efendimiz, (Âlimlerin farklı ictihadları [amelde mezheplere ayrılmaları] rahmettir) buyuruyor. (Beyhekî)
Türedilerin bir kısmı da, asırlardır gelen halifelerin gerçek halife olmadığı, onların hilafetinin sahih olduğunu söyleyen binlerce âlimin de, gerçek âlim olmadığı, dolayısıyla bu âlimlerin sözlerine itimat edilemeyeceği gibi yıkıcı sözleri yaymak istiyorlar. Âlimlere itimat sarsılınca, onların bildirdikleri dine de itimat kalmaz.
Modern mezhepsizler de, geri kalışımızı yeni ictihadlar yapılmayışına bağlamaya çalışıyorlar. (Günün gelişen şartlarına göre, ibadetleri yeniden gözden geçirmek gerekir) diyorlar. Hâlbuki dinimiz eksik değildir. Kur’an-ı kerimde mealen, (Dininizi tamamladım) buyuruluyor. (Maide 3)
DİN ZAMANA GÖRE DEĞİŞMEZ
Din, ibadet günün şartlarına göre değişmez. Din eksik değildir. Eksik denirse, Allahü teâlânın (Dininizi tamamladım) kelamı hâşâ yalanlanmış olur. Mezhepsizler, dinimizi, günün şartlarına göre değiştirmeye kalkıyorlar.
Misyoner kılıklı kimseler de, (Kur’anın indiği dönemde Yahudi ve Hıristiyanlar kâfir olduklarından dolayı, Müslüman olmak için La ilahe illallah Muhammedün Resulullah demek şarttı, şimdi sadece La ilahe illallah demek yeter. Böyle inanana İsevi Müslüman, Musevi Müslüman denir) diyorlar. İslamiyet’i içten yıkmak için, çeşitli oyunlar oynanıyor.
Din düşmanlarının bu oyunlarına bilmeden alet olmak gaflet, bilerek alet olmaksa hainlik olmaz mı?

Comments are closed.