SEYYİD Kayserili Zeynelâbidîn Efendi

Kayserili Zeynelâbidîn Efendi Anadolu evliyâsının büyüklerindendir. 750 (m. 1349)’da Medîne-i münevverede doğdu. Nesebi, Hazreti Ali’ye “radıyallahü anh” ulaşmaktadır. 817 (m. 1414) yılında Kayseri’de vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:
“Ölümü bir tabağa koyup çarşıda satsalardı, âhıret ehli, başka bir şeye bakmayıp onu satın alırdı.” “Cehennemliklerin amellerini işleyip; sonra da Cenneti istemek büyük ahmaklıktır.” “Tövbeden sonraki bir günah, tövbeden önceki yetmiş günahtan daha çirkindir. Kalb ve beden hastalıklarımız için en iyi ilâç, günahı terk etmektir.” “Kim ibâdet etmekle Allahü teâlâya kulluk yaparsa, Allahü teâlâ da ona Cennetiyle ikramda bulunur. Kim, günahları terk etmekle Allahü teâlâya itaat ederse, Allahü teâlâ da onu Cehenneme sokmayarak ikramda bulunur.” “Allahü teâlâdan yardım iste ki seni başkasına muhtaç etmesin.” “Hiç kimse Allahü teâlâdan daha gani (zengin) değildir. Ve sen, O’na herkesten daha çok muhtaçsın.” “Eğer ölmek elimde olsaydı, İslâmiyeti hakkıyla seviyorken ölmeyi arzu ederdim. Lâkin ölüm benim elimde değildir.” “Akıllı insan, her hâl-ü kârda başkasından bir şey istemekten uzak durur. Çünkü başkasından bir şey istemeye yönelmek, insanın içinde, aşağılık duygusunu doğurur.”  “En sabırlı insan, sırrını başkasından gizleyendir.” “İşlerinde bir bilene danışan, pişman olmaz.”
Süfyân-ı Sevrî anlattı: Mis’ar bin Kedâm’a: “Bir kimsenin gelip, senin ayıp ve kusurlarını sana söylemesini ister misin?” dedi. O da, “Eğer onlarla beni ayıplarsa, bunu istemem. Fakat bana nasîhat ederse, bunu isterim.”
“Akıllı insan, her işinde yumuşak olur. Aceleyi ve hafifliği terk eder. Allahü teâlâ, yumuşaklığı sever. Yumuşaklıktan nasîbi olmayanın ise, hayırdan nasîbi yoktur.” “Aceleciliğin sonu pişmanlıktır.” “Aceleci kimsenin övüldüğü, sinirli kimsenin sevinçli olduğu, asil kimsenin hasedci (kıskanç) olduğu, aç gözlü kimsenin zengin olduğu, dilsiz kimsenin dostu bulunduğu görülmemiştir.”
“İnsana lâyık olan, kendisine hediye verildiği zaman onu kabul etmesi, geri çevirmemesi, teşekkür etmesi, karşılığında gücünün yettiği kadar bir şeyle mukâbelede bulunmasıdır.” “Hediye, sevgi meydana getirip, kin ve düşmanlığı giderir.”

Comments are closed.