Seyyid Sâbık -2-

Kitabının Giriş kısmında, Müslümanların gerileyişini mezheblere bağlıyor. Fıkh-üs-sünne uygulanırsa ilerlenecekmiş. Birkaç örnek verelim. S. Sâbık diyor ki: (Alkolü içkiler necis değildir, yani alkol bulaşmış elbiseyle namaz kılmak caizdir.) (s. 35)
S. Sâbık, İbni Teymiyye ve Şevkânî’nin bir sözünü alarak, (Eti yenen bütün hayvanların pislikleri temizdir, idrarlarını içmek caizdir) diyor. (s. 34)
Fıkh-üs-sünne kitabı, dört hak mezhepten hiçbirine uygun değildir. Mesela mezhepsiz Kardavî gibi, ince çorap üstüne meshi caiz görüyor. (s. 66)
(İbni Teymiyye, fetvalarında…) diyerek, onu imam yani müctehid kabul ediyor. (s. 67)
Kitaba, (Âyet ve hadislerle fıkıh) dediği hâlde, çok yerde, kendi görüşlerini bildirmiş, ayrıca Mason Abduh’tan da nakil yapmayı ihmal etmemiştir. (s. 309)
Sünnî âlimlerin (Namaz kılmayan kâfir olmaz) dediklerini bildirip, Zeydî Şevkânî’ye imam diyor ve onun (Namaz kılmayan kâfirdir) görüşünü esas alıyor. (s.101) [Şevkânî, Zeydîdir. (Cevab-üs-sail s. 69)]
(Vitir namazına vacib diyen Ebu Hanife’nin görüşü zayıftır) diyor. (s. 201)
S. Sâbık, İmam-ı a’zam ayarında müctehid olsa bile, başka müctehidin ictihadına yanlış diyemez. Çünkü İctihad ictihadla nakzedilemez. Ama bir kimse mezhepsizse önüne gelen müctehide toslar. Onlara göre sadece, mason Abduh gibilerin hatası olmaz.
İmam-ı Şafiî’nin, İmam-ı a’zamın ictihadlarına aykırı çok ictihadı vardır, fakat hiçbiri için, zayıftır, yanlıştır gibi bir şey söylememiştir. Aksine (Fıkh bilgisinde herkes Ebu Hanife’nin çocuklarıdır) buyurmuştur. (Hayrat-ül-hisan, Mizan-ül-kübra)
Namazları kaza etmeye, İbni Teymiyye’nin (Sahih olmaz) dediğini hüccet kabul ediyor. Az sonra da Zahiriyye’den İbni Hazm’dan nakil yapıyor. (İbni Hazm, bu mesele hakkında gerçek görüşü belirtmiştir) diyor ve bu görüşün de İbni Teymiyye’nin görüşü gibi olduğunu bildiriyor. (s. 283)
Mason Abduh’u hüccet olarak gösterip, Şeyh Abduh diyor. (s. 309 ve 387)
Görüldüğü gibi, nerede mezhepsiz varsa, hepsinin sözlerini senet gibi toplamış, her fırsatta Ehl-i sünnet âlimlerine dil uzatmaktan da geri durmamıştır.

Comments are closed.