Şunlara kim karşı koyar?

Bir harpte, müşrikler Peygamber Efendimize hücum ettiler.
Gayeleri bir tekti.
Onu öldürmek.
Efendimiz:
“Şunlara kim karşı koyar?” diye seslendiler
Hazret-i Talha:
“Ben!” dedi.
Ve fırladı ileri.
Döne döne çarpışıyor, vurduğunu Cehenneme gönderiyordu.
Bir kısmını öldürdü.
Bu sırada Resulullah Efendimizin yanına bazı sahabiler yetiştiler.
? ? ?
Hazret-i Talha anlatır:
“Eshap dağıldılar.
Küffar hücum etti.
Resulullah’a dört bir yandan saldırdılar. Öyle ki önünden, arkasından, sağından, solundan hücum ediyorlardı.
Her yöne koşuyordum.
Dönerek çarpışıyordum.
Etrafında pervane oldum.
Çok şükür hepsini uzaklaştırdım.
Nihayet dağıldılar.”
? ? ?
O gün Hazret-i Talha’nın (radıyallahü anh) her âzâsı, Resulullah’a bir zarar gelir korkusundan tir tir titriyordu.
Her yeri kılıç ve ok darbeleriyle delik deşik olmuş, vücudunda yaralanmayan ve kana bulanmayan bir yer kalmamıştı.
Yaralarını saydı.
Altmışı büyüktü.
Küçükleri sayamadı.
Ama mühim değildi.
O kendini düşünmüyordu.
Mühim olan Efendimiz’di.
Onun kılına zarar gelmesin diye cihada devam ediyordu.

Comments are closed.