Yetiş yâ pîr!

Türkistan velilerinden Halife-i Kızılayak (rahmetullahi aleyh), Zahir Şah zamanında gözleri görmez olmuş, tedavi için Kabil’e gitmişti. Onu bizzat Zahir Şah karşıladı.

İltifatlar etti.
Elini öpüp şöyle anlattı:
***
“Henüz Şah olmamıştım.
Babam sağdı.
Bir gün av için Kabil’den uzaklaşıp uzak bir yere gittim. Heyecanla av peşinde koşarken atımla birlikte büyükçe bir çukura yuvarlandım!
O anda gayr-i ihtiyari:
‘Yetiş yâ pîr!’ dedim.
***
O anda göğsümden kavrayan ‘bir el’ beni alıp düzlük bir yere koydu.
Gözlerimi açtım.
Karşımda sizi gördüm.
‘Korkma yavrum!’ dediniz.
Beni sakinleştirdiniz.
Ve ayrılıp gittiniz.”
***
Kendisine gösterilen saygı ve hürmete mukabil onda asla kibir hâli görülmezdi. Her hâliyle mütevazıydı. Herkese iyi davranır, kendisine kötü davrananlara karşı da çok merhametliydi. Kendisi anlatır:
“Çocuktum.
Bir sapan yaptım.
Ve bir serçe vurdum. Bunu her hatırlayışımda korkudan kalbim titriyor!”
***
Helal ve temiz yerdi.
Seyyitleri çok severdi.
Ve hürmet gösterirdi!
Her hareketi Resulullah’a tam tabi olduğunu gösteriyordu.
Sohbetlerinde:
“Bir zaman gelecek, İslam’ı yaşamak avuç içinde köz tutmaktan daha zor olacak” buyururdu.

Comments are closed.