Yılbaşı ve Noel…

Yılbaşının, Noel’in iç içe yaşandığı, Hristiyan âleminin Noel’i kutlamaları, 4. asırda Roma İmparatorlarının birincisi olan Kostantin ile başlar. Kostantin, Eflatun’un ortaya koyduğu teslis “Trinite” yani “üç tanrı” inancını, papazlara yazdırdığı yeni İncil’e koydurdu ve Noel’i bayram ilan etti. Böylece “yeni bir Hristiyanlık dini” doğmuş oldu.
Noel kutlamaları ve yeni yıl hep Hazreti İsa’nın doğum günü üzerine bina edilmektedir. Halbuki, Hazreti İsa’nın doğumu hakkında, o zamanın edib ve münevverlerinin eserlerinde hiçbir bilgiye rastlanmamaktadır. Çünkü, İseviler, az ve asırlarca gizli yaşadıklarından, “Milad” doğru anlaşılmamıştır.
Aralık ayının yirmibirinde, yirmibeşinde veya ocak ayının altıncı veya başka gün olduğu sanıldığı gibi, bugünkü miladi senenin beş sene fazla olduğu, çeşitli dillerdeki kendi kitaplarında yazılıdır.

ÜÇ YÜZ SENELİK FARK!..
Miladi sene, Hicri sene gibi doğru ve kati olmayıp, günü de senesi de şüpheli ve yanlıştır. Mesela, İmam-ı Rabbani hazretlerinin bildirdiğine göre, üçyüz seneden fazla olarak noksandır ve İsa aleyhisselam ile Muhammed aleyhisselâm arasındaki zaman, bin seneden az değildir.
Kendilerine göre bir kurtarıcı tanrıya inanan putperest kavimlerin ayinlerinin en mühimi, kişinin tanrı ile birleştiğine, bütünleştiğine inandıkları, sembolik et yiyip, içki içme ayinleridir. Bu kavimler, bir müddet sonra tanrılarını güneş tanrısı inancı ile birleştirdiler. Her bir kurtarıcı tanrının, kış başlangıcında doğduğuna inanıldı. Kış başlangıcı ise, Julian takvimine göre 25 Aralıktır. Hristiyanlar da, İsa aleyhisselamı -hâşâ- kurtarıcı bir tanrı bilerek, bu tarihte doğduğunu kabul ettiler ve bu geceyi “Noel” olarak her sene kutlamaya başladılar. En küçük vakaları bile yazan Roma tarihçilerinin, İsa aleyhisselam gibi büyük bir peygamber hakkında derin bir sükût göstermeleri ayrıca dikkate şayandır!..
***
Dinimize göre, Hristiyanların Noel gecelerine ve diğer paskalyalarına hürmet etmek, o zamanlarda onların âdetlerini onlar gibi yapmak asla caiz değildir…
İmam-ı Rabbanî hazretleri bu hususta buyuruyor ki:
“Hinduların bayram günlerine [ateşe tapınanların Nevruz günlerine ve Hristiyanların Noel gecelerine ve diğer paskalyalarına] hürmet etmek ve o zamanlarda, onların âdetlerini, onlar gibi yapmak, şirk olur. Küfre sebep olur. Kâfirlerin bayramlarında, Müslümanların cahilleri, kâfirlerin yaptıklarını yapıyor ve bu günleri, Müslüman bayramı zannediyor ve kâfirler gibi, birbirlerine hediye gönderiyorlar. Eşyalarını, sofralarını kâfirlerin yaptığı gibi, süslüyorlar. O geceleri, başka gecelerden ayırt ediyorlar. Bunlar hep şirktir…”
Noel ile yılbaşı farklı şeylerdir. Bir kudsiyet, manevi bir değer yüklemeden yeni bir yılı tebrik etmekte, hayırlı olmasını temenni etmekte dinen mahzur yoktur…

Niçin kutluyorlar?
“Hristiyanlar, Hazret-i İsa’nın yılbaşında geleceğine inandıkları için mi yılbaşını kutluyorlar?” sorusuna İslam büyükleri şöyle cevap vermiştir:
Hristiyanların, Hazret-i İsa’nın yılbaşında geleceğine dair bir inanışları yoktur. Onlar Hazret-i İsa’nın çarmıha gerilerek öldüğüne inanırlar. (İnsanları günahtan kurtarmak için Tanrı, oğlu İsa’yı öldürdü) derler. Bazen İsa aleyhisselam için (Oğul Allah) bazen de (Tanrı üçtür. Üç tanrı birdir) derler. Bu saçmalıklar da İncillerde yapılan tahrifattan ileri gelmektedir. Hristiyanların eğlenceleri, “Noel Baba” dedikleri hayali varlık içindir.
Kur’an-ı kerimde, İsa aleyhisselamın öldürülmediği, öldürülen [Çarmıha gerilen] kimsenin başka birisi olduğu, İsa aleyhisselamın göğe kaldırıldığı bildirilmektedir. İsa aleyhisselam, Hazret-i Mehdi [ve Deccal] zamanında gökten inecektir. Hadis-i şerifte mealen buyuruldu ki:
(İsa inince İslamiyet ile hükmedecektir. O zaman Allahü teâlâ, Müslümanlardan başka herkesi helak edecektir. Sonra yeryüzünde sükun emniyet meydana gelecektir. O kadar ki aslan deveyle, kaplan inekle ve kurt kuzuyla serbestçe dolaşacak, çocuklar yılanlarla oynayacaktır. İsa ölünce cenazesini Müslümanlar kaldıracaktır.)

Comments are closed.