17 Aralık’ın getirdikleri (2)

Türkiye ekonomisine dış güçler adına Taksim Gezi Parkı ile
başlayıp ve 17 Aralık darbesi ikinci darbe vurulmuştur. Medya mensubu 151
kişinin imzaladığı bildirinin özeti: “28 Şubat darbesi ile yüzleşmek
Türkiye’nin şerefidir.” Başbakanla ilgili kaset iddiası baş savcıdan dönmüştür.
Kaset yalandır. Aynı paralel yargı başbakan komada diye haber yapmış idi. Peki 28
Şubat nedir? “Toplum, siyaset, devlet, toplum ilişkilerini dizayn etmek
amacıyla tertip edilen, irticayı bahane eden bir darbenin adıdır.” 28 Şubat
aktörlerinden biri de Süleyman Demirel’dir. Unutulmaması gereken şeffaf yönetim
halkın güvenini kazanır. Uzmanlara göre operasyon ve yalan kasetlerle Erdoğan’ı
destekleme konusunda halk daha kararlı hale geldi. Kirli propaganda her yolu
mübah görüyor. Hanımlarımız örtülerini açsın diyebiliyor. Kişilerin özel
hayatları dinlenerek dinimize göre de suç işleniyor. İnançlı görünen bazı kişiler talimat gereği dine aykırı işler
yapıyor. Paralel yapı gibi, 28 Şubat’ın sivil ayağı tespit edilmelidir.
Devletin sırlarını hangi devlet adına dinlediler. Güneydeki sevilen ülkeler
için mi acaba? Paralel yapı TÜBİTAK’a bile sızmıştır. Devlet sırlarını almak
için. 28 Şubat’ta Batı Çalışma Grubu, bazı şirketlere menfaat sağlarken
bazılarını kara listeye almıştır.

 

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Tayfur
Acamer’e göre bir kimse konuşmasa bile kendi sesinde kaset hazırlanabilir.
Kişilerin kendi sesi üretilebilir. Dünyanın en sorumsuz ve yıkıcı muhalefeti
Türkiye’dedir. Muhalefet geçmişte bu ülkeye hizmet eden Menderes ve Özal gibi;
cumhuriyet tarihinde en büyük hizmeti yapan Erdoğan’ı kıskandıkları için paralel
yapının yanında yer almaktadır. Allahü teala bu ülkeye zarar verenlerin
şerrinden korusun. (Amin)

Muhalefet liderleri İslamın yasak ettiği suizan, iftira ve
gıybet şuçlarını işliyorlar. Emperyalist güçler Türkiye ile savaş pahalı olduğu
için paralel yapı ile Haçlı Ordusunun yapacağı işleri bu ülke evlatlarına
yaptırıyorlar. Ak Partiye verilen oy millete, milli iradeye verilen oy
demektir. Muhalefete verilen ise vesayet rejimine verilen oydur.

Türkiye’de aylardır olup biteni uzmanlar anlattı. Ortak
görüş; “kuralsız savaş”ın arkasında yabancı istihbarat teşkilatları var. Siyasetçiler,
iletişim uzmanları ve istihbaratçılar montaj kasetlerle, ‘tape’lerle algı
operasyonu yapan bu kitleyi analiz etti. Montaj kasetler gizli servis işidir. Bu
konuda bazı uzman görüşleri şöyledir: “Kaset şantajıyla hükümeti yıkmak
istiyorlar. Hedef iktidar ama ekonomi etkileniyor. Toplumda kaos oluşturmak
isteniyor. Yerli işbirlikçiler deşifre ediliyor. İşin arkasında İsrail var.
Yargıdaki sızmaların önü kesildi sadece dış destek kaldı.”

“Doğrudan savaşlar maliyetli. O nedenle devletler birbirini
istikrarsızlaştırmaya çalışıyor. Bunu bazen devlet, bazen de ülkedeki gruplar
yapar. Saldıran için herşey mubahtır. Selam örgütü incelenmeli; neden
dinlediler diye.

“Türkiye’nin Suriye ve Mısır politikalarından rahatsız
olanlar asimetrik savaşla harekete geçti. Selam örgütü adı altında İkinci
Ergenekon oluşturulmak isteniyor. Olmayan örgüte üyelikten suçlanıyorsanız,
suçsuzluğunuzu ispatlamak zordur.”

“Asimetrik savaşla içerideki parçalanmış yapılar kullanılır.
Gezi’de bunu yaptılar. Ukrayna’da da bu yaşanıyor. Küresel güçler için
Türkiye’de istenilen bataklık oluşturuluyor. Çatışma ortamı hazırlandı ve şimdi
ellerini ovuşturuyolar.”