Abdülazîz Bin Ebû Revvâd

Meşhûr hadîs âlimlerinden. Doğum târihi bilinmemektedir. 775 (H.159) târihinde vefât etti. Aslen Horasanlıdır. Sonra Mekke-i mükerremeye yerleşmiş, burada vefât etmiştir. Mugîre bin Mühelleb bin Ebî Sufre’nin âzâdlısıdır. Babasının ismi Meymûn’dur. Nâfî, İkrime(İbn-i Abbâs’ın âzâdlısı), Muhammed bin Ziyâd ve diğer âlimlerden (r.anhüm) hadîs-i şerîf rivâyet etti. Ondan da oğlu Abdullah, Süfyân-ı…

Devamını oku

Dâr-ül-İslâm

İslâm memleketi. İslâm ahkâmının (kânunlarının) tatbik edildiği yer. Düşmandan alınan ganîmet, Dâr-ül-İslâm’a getirilince askerin hakkı olur. Fakat taksîm edilmeden (bölüşmeden) önce mülk olmaz. (İbn-i Âbidîn) Dâr-ül-harbde (kâfir ülkesinde) îmâna gelenin Dâr-ül-İslâm’a hicret etmesi vâcib olur. (İbn-i Âbidîn) Dâr-ül-İslâm’da yaşayan kâfirler ve başka memleketlerden gelen kâfir turistler, kâfir tüccarlar, muâmelâtta müslümanlarla…

Devamını oku

Abdurrahmân Bin Yûsuf Rûmî

Evliyânın büyüklerinden. Doğum yeri bilinmemektedir. 1469 (H.874) senesinde dünyâya geldi. Mevlânâ Muhammed Samsûnî ve Mevlânâ Kâdızâde’nin muhterem torunlarıdır. 1547(H.954) senesinde Bursa’da vefât edip, Zeyniye Zâviyesinin bahçesinde defn edildi. Küçük yaştan îtibâren Mevlânâ Kutbeddîn, Mevlânâ Ali Fenârî ve Mevlânâ Ali Yekânî hazretlerinin hizmetlerinde bulundu ve onlardan ilim tahsîl etti. Zekâ ve…

Devamını oku

Dâr-ül-Fenâ

Geçici âlem, dünyâ. Mü’minler ölmezler. Ancak dâr-ül-fenâdan dâr-ül-bekâya geçerler. (İmâm-ı Gazâli) Göz yumup dâr-ül-fenâdan baş açık, çıplak endâm, Can atıp dâr-ül-bekâyaeyledi azm-i kirâm. (Beykozlu Muhammed Efendi)

Devamını oku

Abdurrahmân Sultan

Horasan’da yetişip Anadolu’da yaşayan velîlerden. Doğum yeri ve târihi bilinmiyor. Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin sohbetleriyle kemâle geldi. Anadolu’nun fethinden sonra hicret ederek Afyon’un Başmakçı kazâsına yerleşti. İnsanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını bildirdi, onların dünyâ ve ahiret seâdetine kavuşmaları için çalıştı. Kabri Başmakçı’da olup ziyâret mahallidir. Hanımı Sultan Hâtun da aynı…

Devamını oku

Dâr-ül-Bekâ

Ahiret, sonsuz kalınacak yer. Resûlullah efendimiz kamerî sene hesâbı ile altmış üç, şemsî sene hesâbı ile altmış bir yaşında, dâr-ül-fenâdan (dünyâdan) dâr-ül-bekâya intikâl etti. Vefât ettiği odaya defnedildi. (M. Sıddîk bin Saîd)

Devamını oku