“Beni buradan götürün!..”

Tâbiînin büyüklerinden Veysel Karânî hazretleri Mekke’de hac yapıp, sonra Medîne’ye gitti.
Orada kendisine;
“İşte, Resûlullahın türbesi burasıdır” dediler. Bunu işitince, kendinden geçti ve bayıldı.
Ayılınca;
“Beni buradan götürün. Resûlullahın medfûn bulunduğu bir beldede benim için hayatta kalmanın tadı olmaz” buyurdu.
***
Rebî’ bin Heysem anlatır ki: 
Üveys’i görmeye gittim. Sabah namazını kılıyordu. 
Oturup bitirmesini bekledim. Namazını bitirdi, fakat kuşluğa kadar yerinden kalkmadı. 
Sonra kalkıp kuşluk namazına durdu.
Öğle oldu, öğleyi kıldı. Velhâsıl üç gün bekledim.
Bir namazı bitirip öbürüne başlıyordu. 
Yemedi, içmedi, uyumadı. Dördüncü gece oldu.
Duâ ediyordu.
Kulak verdim;
“Yâ Rabbî! Çok uyuyan gözden ve çok yiyen karından sana sığınırım” diyordu. 
Kalbimden;
“Bu nasîhat bana yeter” dedim.
Ve konuşmadan kalkıp gittim.
***
Veysel Karânî hazretlerini “rahmetullahi aleyh” çocuklar bâzen taşa tutarlardı. Ama kızmazdı.
Sadece;
“Yavrucaklar, mutlaka taşlamanız gerekiyorsa, bâri küçük taş atın da ayaklarım kanamasın, abdestim bozuluyor” derdi…

Comments are closed.