Üçpınarlı Hayrettin Efendi, Balıkesir toprağını nurlandıran velîlerden.
Mübârek kabri, Kayabey Mahallesinde, Kayabey Câmiinin avlusundadır.
Bir gün genç bir talebesi;
“Hocam, bana Peygamber Efendimiz’den anlatır mısınız” diye arz etti.
Hocası sordu:
“Nesini anlatayım evlât?”
“Güzel ahlâkını, üstün hasletlerini, mûcizelerini anlatın hocam. Onu tanımak istiyorum.”
Buyurdu ki:
“Bak evlâdım, her insanı terbiye eden, her şeyi öğreten, yetiştiren biri vardır ki, bunlar da ya anne babasıdır, yâhut da hocası, öyle değil mi?”
“Elbette hocam.”
“Peygamber Efendimiz’i “aleyhissalâtü vesselâm” bizzât Allahü teâlâ yetiştirdi. Nitekim kendileri bir hadîs-i şerîfte; “Beni Rabbim terbiye etti, yetiştirdi” buyuruyor. Bir insan ki, muallimi Allahü teâlâdır, düşün artık.
Hayreddin Efendi şöyle devam etti:
O, ömründe hiçbir mü’mine sert bakmamış, kötü söylememiştir.
Kendisini öldürmek isteyen kâfirler için bile, en fazla; “Bilmiyorlar, bilseler böyle yapmazlar” buyururdu.
Onun mübârek lisânında “Yok” kelimesi yoktu evlâdım. Bir kimse kendisinden bir şey istediğinde, o şey varsa verir, yoksa cevap vermezdi.
Hiçbir kimse, hiçbir bakımdan, hiçbir şekilde, Onun zerresi bile olamaz.
Allahü teâlâ Onu, en mükemmel şekilde yaratmıştır.
Onun giydiği elbise, mübârek elinin dokunduğu eşyalar, mis gibi kokar, aradan haftalar geçse de kaybolmazdı güzel kokusu.
Onu sevmek, şereflerin en büyüğüdür.