Suriye’de katliam devam etmektedir. Buna bağlı olarak Türkiye’ye göçler de artmaktadır. Şu ana kadar 10 bin kapasiteli çadırkent dolmuştur. Ve ikinci 5 bin kişilik çadır kent yeri hazırlanmıştır. Türkiye’ye sığınanların anlattıkları Suriye’de yaşananların bir katliam olduğudur.
Başta Fransa olmak üzere AB ve ABD Nusayri rejiminin soykırımını sadece seyretmektedir. İsrail emellerine hizmet eden ABD ve AB’nin niyeti Türkiye dahil Arap Dünyasını ve İslam Dünyasını iç savaşlar, etnik ve mezhep çatışmaları ile bölmek ve güçsüz bırakarak İsrail’in güvenliğini sağlamaktır. Bu hain projeye Türkiye de dahildir.
Suriye’de devlet terörü ve katliam şiddetini artırmıştır. Nusayri ve Şii azınlık darbe ve kanla ele geçirdikleri iktidarı kaybetmemek için katliamlara devam etmektedir. Ama Esad rejimi son anlarını yaşamaktadır. Suriye’nin yüzde 77’si sünni, yüzde 9’u nusayri- alevi, yüzde 3 dürzi, yüzde 10 Hıristiyan ve az sayıda Yahudi ve Süryani vardır.
Suriye 1963’ten bu yana Baas rejiminin yönetimindedir. Yüzde 15’lik nusayri ve şii azınlığa dayalı Esad ailesi 41 yıldır Suriye’yi idare ediyor. Ancak Esad’ın rejiminin yaptıkları ülkeyi iç savaşa sürüklüyor. Ancak görünen o ki, Esad artık uzatmaları oynuyor. Beşar Esad’ı artık reformlar da kurtaramaz. Şam’daki muhtemel rejim değişikliği en fazla Tahran’ı ve Bağdat’ı ve de Türkiye’yi etkileyecek.
İsyanın merkezi Dera’dır. Şam rejiminin reform yerine silaha sarılması intıhardır. Beşar Esad karışıklık öncesi tedbir alsaydı 2 bini aşkın kişi ölmez ve Suriye karışmazdı. Suriye ordusunu öldürdüğü sivillerin yanına silah bırakarak terörist gösteriyor. Vaktiyle 1982 yılında Hama’da 30 bin kişi katledilmiş idi. 20 binin cesedi halen kayıptır. Fransa Suriye’yi terk ederken iktidarı Nusayrilere bıraktı. Şu anda Nusayri azınlığa dayalı Baas rejimi kritik eşiktedir. Nusayrilere Suriye ordusu ve Baas partisinin yolunu açan işgalci Fransa olmuştur. Nusayriler bu iki koldan iktidarı ele geçirdiler. Beşar Esad rejimi düşerse bölgedeki İran (Şii) hegomanyası darbe alır.
Son 8 yılda Türkiye’nin en çok siyasi yatırım yaptığı ülke Suriye olmuştur. ABD ve Fransa Suriye’ye Birleşmiş Milletler müdahalesi için hazırlık peşindeler. Emperyalist güçlerin hedefi Türkiye’nin “sıfır sorun” hedefini Suriye ile bertaraf etmektir.