Doğru mu bunlar?..

Ömer bin Hattâb, kız kardeşine bakıp; “Şu okuduğunuz sayfayı görebilir miyim?” dedi. Fâtıma sevinçle;
“Tabii hemen” dedi. Ve koşup getirdi o sayfayı. “Tâhâ sûresi“ yazılıydı onda. Ömer alıp okudu.
Bir âyette durdu.
Ve düşünceye daldı. Zîra âyette meâlen; “Göklerde, yerlerde ve bu ikisi arasında ve toprağın altında ne varsa, hepsi Allahındır” buyuruluyordu.
Sordu hemen:
“Doğru mu bu?”
“Elbet doğru.”
“Yâni yerlerde ve göklerde ve ikisi arasında ne varsa, hepsi sizin taptığınız ilâhın mülkü öyle mi?”
“Tabii ki.”
“Doğrusu hayret ettim. Bizim binbeşyüz kadar tanrımız var. Fakat hiçbirinin tek karış yeri yoktur” dedi.
Hoşuna gitmişti.
Devam etti okumaya: “Allah her gizliyi bilir. O’ndan gayri tapılacak ilâh yoktur, en güzel isimler O’nundur.”
Başka âyet okudu.
Onda da meâlen;
“Göklerin ve yerin idâresi O’nun elindedir. Her canlıyı dirilten, öldüren ve her şeye gücü yeten O’dur. O yaptıklarınızı görür, kalbinizden geçenleri bilir” buyuruluyordu.
Burada durdu.
Kendi kendine; “Bu ne güzel sözler bunlardan daha güzel söz olamaz” dedi.
Çok duygulandı.
Kalbi nurlandı.
O anda Habbâb saklandığı yerden fırlayıp çıktı.
Ve heyecanla;
“Müjde yâ Ömer! Resûlullahın dün gece ettiği duâ, senin hakkında kabul oldu” dedi… (Devamı yarın)

Comments are closed.