Bana da yeni elbise al!..

Hazret-i Ömer “radıyallahü anh” halîfe iken bile sıkıntıyla yaşar, elinde avcunda para bulunmazdı. Fakirdi yâni.
Meselâ bir bayram gelmişti. Eshâbtan çoğu, çocuklarına bayramlık elbiseler almışken, O kendi oğluna alamamıştı. Bayram sabahı oldu.
Her çocuk neşeliydi.
O ise mahzun. Derhal babasına koşup; “Babacığım, bana da yeni esvap al, arkadaşlarıma hep alınmış” dedi.
Halîfe üzüldü.
Ama parası yoktu.
“Alırım avlâdım, ama paramız yok ki” dedi. Bu cevapla daha bir mahzun oldu çocuk. Zîra bayramlığı alınamayacaktı.
Giydiği elbise mi?
Eski ve yamalıydı.
Öbür çocuklar bunu fark edip zavallıyı alaya aldılar. O da ağlayarak koştu yine babasına.
Halîfe sordu:
“Oğlum niçin ağlıyorsun?”
“Benimle alay ediyorlar”
“Nedenmiş o?”
“Elbisem eski diye.”
Hazret-i Ömer çok üzülüp, beytülmâle bakan memurunu çağırdı huzûruna.
Durumu anlattı:
Ardından sordu:
“Gelecek ayın maaşına mahsûben bana biraz avans verebilir misin?”
Memur düşündü.
Ve cevâben;
“Bir ay yaşayacağınıza dâir bana bir senet verirseniz, olabilir” dedi. “Öyle bir senet veremem” deyince, “Öyleyse ben de avans veremem” dedi.
Halîfe sevindi.
Ve Onu takdîr etti.
Fakat üzülmüştü. Oğluna dönüp; “Yavrum, gördün mü memur amca para vermiyor. Verseydi istediğini alırdım” buyurdu. Bunun üzerine çocuk kesti ağlamayı. Ama bu defâ Halîfe ağlıyordu…

Comments are closed.