1908’de Sultan 2. Abdül Hamid Hanı bir ihtilalle tahttan indirenler, devleti idarede acze düşmütü. Mutlaka bir dış devlete sırtını dayamak isteyenler, gün geldi İngilizlere, gün geldi Almanlara yaslandı.. El attıkları her dal kırıldı. Güney Amerika’da, Arjantin’le Brezilya arasında çok ciddi meseleler çıktı. Savaş an meselesi. Brezilya İngiltere’ye iki adet Dretnot siparişi verdi. Gemiler yapılırken, ödemeleri de muntazam yapıldı. Bu gemiler o devrin en güçlü gemileri olarak propaganda edildi. Yani mal satılsın işi. Gemi taksitlerini öderken Brezilya hazinesi batağa düştü. Ve Arjantin ilişkileri bir ara yumuşayınca, Brezilya bu gemi siparişini bir yolla iptal ettirdi. Bu arada Osmanlı hükumeti yani İttihadçılar, bunu fırsat sayıp İngilizlerden bu gemileri satın almak istediler. Sanki mal bulmuş magribi gibi. Hazinede para yok. Ekonomik sıkıntılar had safhada. Buna rağmen halktan iane toplanarak bu gemilerin taksitleri muntazam yattı. 1913’te teslim alma zamanı geldiğinde, Rauf Orbay emrinde gemi personeli İngiltere’ye gönderildi. İlk defa bir gemi denize indirilirken; gemi burnunda Şampanya değil Gül suyu şişesi kırılacaktı. Ama ne çare İngilizler, yan yatıp çamura batarak gemileri teslim etmediler. Aldıkları paraları da ödemediler. Yani Osmanlı devletini dolandırdılar. Zaten bu gemilerdeki bütün odaların kapı levhalarını iki yüzlü yazmışlardı. Bir yüzü Osmanlıca öbürü İngilizce. Yani dolandırıcılık çok önceden planlanmıştı. Ve Lozan konferansında, bu gemilerin bedellerini Osmanlının mahkum edildiği harp tazminatından mahsubuna imzayı attık. İngiliz dolandırıcılığına milletler arası bir meşru kılıf buluverdi. Şimdi İsrail’le Türkiye arasında doğan Heron krizine bakar mısınız. Nasıl tıpa tıp benziyorlar. Çok pahalı olan bu harp vasıtasının, en lazım olduğu zamanda ve paraları peşin ödendiği halde, periyodik ve garantiye giren bakımlarını yapmak için alınıp geriye verilmemesi, insan ilişkileri yönünden hiçbir yere sığmaz. Ama bunu yapanlar da, doğacak her türlü sıkıntının müsebbibi sayılırlar. Şunu bilmeliler ki, Türkiye en modern harp silah ve vasıtalarını yapma gücündedir. Yapıyor ve yapacaktır. Olan sözünde durmayanlara olacaktır. Şimdi anlaşılıyor ki Aselsanda görevli üç yüksek mühendisimizin intihar süsüyle ortadan kaldırılmaları kimler planlamış.
-
Son Yazılar
- Bugünkü Yazılar 12/01/2025
- Peygamberler masum mudur? 12/01/2025
- İmtihana geldi, talebesi oldu! 12/01/2025
- “Keşke kocam böyle siyah olmasaydı!..” 12/01/2025
- Önce düzgün bir itikad… 12/01/2025
Linkler