Soğuktan korkmayın!

SOLUNUM YOLU HASTALIKLARI BAĞIŞIKLIK SİSTEMi ZAYIF OLAN İNSANLARA SIK SIK UĞRUYOR…

İŞİN SIRRI SAĞLIKLI BESLENMEDE
Kışın gün gün yaklaştığı şu vakitlerde hastalanmamak için; yeşil sebzeleri, C vitamini deposu meyveleri, Omega 3 zengini balığı ve bitkisel çayları bolca tüketmek gerekir

PSİKOLOJİSİ GÜÇLÜ OLAN KAZANIR
Gözümüzden kaçan bir başka gerçek de çağımızda artan sebepsiz stres ve gerginlikler… Çevresine pozitif enerji veren, iyi dinlenen, moralini yüksek tutana hastalık uğramaz…

Sevgili okuyucularımız, iyi uyumak, bol sebze ve makul miktarda meyve yemek, stres, her türlü yorgunluktan ve ani ısı değişikliklerinden uzak durmak; soğuk havalarda bağışıklık sistemini güçlendirmenin püf noktalarıdır. Ani sıcaklık değişikliklerinin özellikle de soğuk havaların hastalıklara yol açmaması için bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, kuvvetlenmesi ve hastalıklara karşı vücudun dirençli olabilmesi için oksijeni bol ortamlarda bulunmak, son derece faydalı ve ilk dikkat edilmesi gereken konudur. Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için şunlara dikkat edilmelidir:

GÜÇLÜ BÜNYENİN SIRRI
> Meyve ve sebzeler yeterince yenmeli,
> Bol bol balık tüketilmeli,
> İşlenmiş hazır gıdalardan, kafein, alkol ve sigaradan uzak durulmalı,
> Yeşil çay, adaçayı, rezene, ekinezya ve ginseng gibi bitkisel çaylar içilmeli
> Açık havada vücut ısısını dengede tutacak şekilde giyinik tarzda egzersiz yapılmalı,
> Stres ve yorgunluktan uzak durulmalı,
> Hayata daima müspet ve iyimser bakılmalı,
> Her gece yaş durumuna göre 7-8 saat uyku alınmasına itina gösterilmeli,
Ani ısı değişiklikleri ve soğuk kış şartlarında, üst ve alt solunum yolu hastalıklarına karşı bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi gerekir. Bağışıklık sistemi (immün sistem), vücudu zararlı mikroplar ve hastalıklara karşı koruyan bir savunma mekanizmasıdır. Bu sistem, çevremizde bulunan ve vücudumuza zarar verebilecek bakteri, mantar, parazit ve virüs gibi birçok mikroorganizmaya karşı korur.

HASTALIK BÖYLE GELİYOR
Sağlıklı bir bünye, karşılaştığı hastalık yapıcılarla bize hissettirmeden mücadele eder. Sistem, mikroplarla girdiği mücadeleyi kaybettiğinde hastalık ortaya çıkar. Bağışıklık sisteminin başlıca görevleri;
> Mikroorganizmaları vücuttan uzak tutmak.
> Mikropların vücuda girdikleri yerde yutmak, yayılmalarını engellemek ya da geciktirmektir.
Sistem, bu görevlerini hayat boyu devam ettirir. Ama uykusuzluk, sağlıksız ve dengesiz beslenme, organ nakli veya kemoterapi gibi bağışıklık sistemini çökerten durumlarda desteğe ihtiyaç gerekir.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ NASIL ZAYIFLIYOR?
Bilinçsiz diyetler ya da düzensiz beslenme bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkiler. Şişmanlık da bağışıklık sistemini zayıflatır.

Odanızı 30 dakikada bir havalandırın

Çoğumuzun zannettiği gibi soğuk havalar hasta etmez. Ortamdaki ani ısı değişiklikleri ve oksijensiz ortamlar hasta eder!

Bağışıklık sistemi, oksijeni bol ortamlarda güçlenir. Çoğumuzun zannettiği gibi soğuk havalar hasta etmez. Vücudumuzun termoregülasyon sistemini bozan ani ısı ve nem değişiklikleri ile soğuklarda havalandırılmadığından uzun süreli oksijeni azalmış kapalı mekanlarda kalmak insanları hasta eder. Bu gerçekten hareketle soğuk havalarda hasta olmak istemeyenler, mutlaka ama mutlaka yarım saatte bir 3 dakika bulundukları mekanların pencerelerini açarak ortamın oksijen konsantrasyonunu arttırmalı, bu sırada üşüyorlarsa üzerlerine bir hırka veya mont alarak bu uygulamayı alışkanlık haline getirmelidirler.

TEMİZ HAVADA YÜRÜYÜŞ
Mümkünse oksijenin 3 atomlu molekülü olan ozonun bol bulunduğu deniz ve ırmak kenarları ile yeşili bol ormanlık alanlarda yürüyüşler yapmak, vücut direncimizi yükseltme açısından son derece faydalıdır. Bağışıklık sistemi, oksijenli bir ortamda güçlendiğinden açık havada yürüyüşler yapmak; birçok bakteri ve virüs, asidik ortamı sevdiğinden ve oksijeni bol ortamlarda yaşayamadığından birçok enfeksiyon hastalığının gelişimini önler.

Neler yiyelim?

Bağışıklık sistemimizin güçlü olması için menümüze aşağıdaki gıdaları katmayı unutmayalım

> Brokoli, kivi, enginar, yoğurt, domates, havuç bağışıklık sistemini en çok destekleyen ve güçlendiren unsurlardır.

> Sarımsaktaki kükürtlü bileşikler, kalbi ve damarları korur.

> Soya fasulyesinde bulunan isoflavanlar kemik erimesi ve kalp damar hastalıkları riskini azaltır.

> Meyan kökünde bulunan glikozidler alerji ve iltihabı azaltır.

> Balıkta bolca bulunan Omega 3 yağ asitleri ve proteinli gıdalardaki arginin amino asidi, bağışıklık sistemi için önemli besin kaynaklarıdır.

> Yeşil çay, nar, semizotu, pancar, pazı ve tarçın antioksidan özelliklere sahiptir.

> Ekinezya, ayrıca soğuk algınlığında bağışıklık sistemini güçlendirir.

> Probiyotikler bağırsak florası için faydalı etkilere sahip canlı bakterilerin bileşimi olup, bağırsak sistemini destekleyerek hastalık yapıcı mikroorganizmaların üremesine engel olur.
> Ayrıca bu tarz beslenme sindirim sistemini kolaylaştırır ve bağırsaklardaki vitaminlerin üretimini destekler.

ETRAFA SEVGİ SAÇAN İNSAN?HASTA OLMAZ
Soğukların tatlı sert olduğu şu mevsimde açık havaları fırsat bilip ormanlık ve su kenarlarında yürüyüşler düzenleyip bol bol oksijen depolamalıyız. Hayata bakış açımız daima pozitif olmalı. Ailesine ve çevresine ilgi ve sevgi ile yaklaşan, tabiatla uğraşıp hayvanları seven insanların bağışıklık sistemi, bunları yapmayanlardan çok daha kuvvetlidir.

OKUYUCUYA CEVAP…

Sinüzitle uğraşmaktan kafam allak bullak oldu

> Ayşe Aslan
28 yaşında 10 yıldır kronik sinüzit hastasıyım. Senede bir ayım antibiyotiksiz geçmiyor, sürekli sinüzit, geniz akıntısıyla faranjite, bronşite yol açıyor, deviasyon da var. “Ameliyat ol geçer” dendi, düzelmeyince alerjik rinit teşhisi konuldu. İlaçlar etki etmiyor. Ne yapacağımı şaşırdım! Endoskobik sinüs ameliyatı ve alerji aşısı çözüm olur mu?

CEVAP: Kıymetli kardeşim, çok sık karşılaştığımız kronik sinüzitin en sık sebebi; ya doğuştan ya da darbe sonucu burun kemiğinin eğriliği ile kronik alerjik rinite bağlı burun içi etlerin (konka) büyümesi (hipertrofisi) sonucu burundan normal hava akışının engellenmesi, özellikle geceleri uykuda burundan değil de ağızdan nefes alınmaya bağlı “farenks” denen boğazın tahrişi ve üzerine mikrop eklenmesi ile olmaktadır. Burun kemiği eğriliği (septum deviasyonu) ve burun içi etlerin büyümesi (konka hipertrofisi) devam ettiği sürece de iltihabi olaylardan kurtulmak mümkün olmaz. Ameliyat olduğunuz halde şikayetler devam ettiğine göre ameliyatınız başarılı olmadığı veya yoğun alerjik durumun devam ettiği anlamına gelir. Burun ve genizden akıntı sarı veya yeşil olduğunda bakteriyel enfeksiyonun olaya eklendiğini gösterir ve mutlaka etkili antibiyotik kullanmak gerekir. Kortizonlu ve burun spreyleri burun tıkanıklığını gidermede oldukça etkilidir. İmmünoterapi denen aşı tedavisi tespit edilen alerjenlere karşı en az 4-5 yıl kullanılmak şartıyla % 70 etkilidir ama esas olan tedavi alerjik olunan amillerde uzak durmaktır. En sık rastlananı da ev tozundaki akar denen kurtçuklardır. Bundan dolayı da tozları depolayan yünlü her türlü eşyadan ve alerjenlerden uzak durulmalıdır. Ayrıca ucunda ölüm yok ya! Çok stres yapmadan hayatı sürdürmek de bir süre sonra sizi rahatlatacaktır.

Bekâr gencim, sürekli vesveseye düşüyorum
> Berati Zengin
22 yaşında, 1.70 boyunda, 60 kiloda bekarım. Geceleri uyanıyorum. Ayrıca birtakım takıntılarım var. Abdest alırken, namaz kılarken olsun ibadetlerimde sürekli şüpheye düşüyorum, ne yapmalıyım?

CEVAP: Sevgili kardeşim, obsesyon denen bu tür vesvese türü takıntılar daha çok hassas bünyeli insanlarda olur. Özellikle ibadetler noktasında şeytani olan bu tür hisler konusunda, yapılanlar ile şüphelerin kalıcı ve son derece gerek kendini, gerekse de çevresini rahatsız edici olmaması için kesinlikle tekrarlardan ve zihni takıntılardan uzak durulmalı, eksik olduğu şüphelerine hiç itibar edilmemeli, tekrarlardan ısrarla kaçınılmalıdır. Kapalı mekanlarda uzun süre kalınmamalı, sık sık oksijen yönünden zengin havası temiz ortamlara çıkılmalıdır. İnşallah çok kısa sürede bu tür duygulardan kurtulacaksın, yine de devam ederse bir psikiyatri uzmanı meslektaşımızdan destek alabilirsin.

Comments are closed.